Yasak Greyfurt

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,638
Çözümler
4
Tepki puanı
13,042
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
2. bölümü ekledim :honk:


2. bölüm

Holy yeni çıkaracağı holyphone’un satışa çıkacağı günü belirlemiş olmanın verdiği mutlulukla daldığı düşüncelerden, çalan telefonda chen in adını görerek sıyrıldı. Chen onu kutlama için eski ortağı bel farın restoranına davet etti. Restorana gittiklerinde onları kapıda kerolayn karşıladı. ama bugün keroda bir farklılık vardı adeta gözlerinin içi gülüyordu. holy ile birkaç saniye göz göze geldiler holy de ona gülümsemişti. kero içinden ‘yemin ederim bu adam bana aşık inanmazsanız aha gözlerine sorun’ dedi. chen de sinsi sinsi bu ikiliyi izliyordu daha sonra kero onlara masalarına kadar eşlik etti ve favori çiftini iç geçirerek yalnız bıraktı. Chen ‘ne kadar sevimli tatlı güzel bir kız değil mi seni görünce gözlerinin içi gülüyor’ dedi. ‘Anlamadım’ dedi holi. ‘Geçen geldim suratı beş karıştı bugün seni gördü yüzünde güller açtı’ dedi. Holy yorum yapmadı. Restorandan çıkarken çen keroya ‘salı lansmanımız var sen de gelsene’ dedi. ‘Tabi seve seve’ dedi kero gülümseyip yaptıkları planı hatırlayarak.. holy chenin bu davetine anlam veremedi.

Restorandan 1 saat sonra

Holy yeni çıkaracakları telefonun lansman programının üstünden geçiyordu. Ama aklı orada değildi. Restoranda çenin kero hakkında söylediklerine aklı takılmıştı. Çen ne demek nereye varmak istemişti. Çen ile 8 yıllık bir evlilikleri vardı. Chen holynin 8. Eşiydi. Holynin eski evlilikleri kısa sürmüştü ve nafakasız kurtulmuştu. Diğer eşlerinden kızları küboo ve döngüsel onlarla yaşıyordu. Tüm eşleri içinde en nefret ettiği chendi. Ama öylece boşanamazdı. Oggy vardı… veliahtı… yine de Çenden boşanmayı isterdi ama chenin nası anasının gözü olduğunu bildiğinden donuna kadar alacağını biliyordu. paralarını daha çok sevdiği için hiç de sevmediği bu kadına katlanmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyordu.

Restorandan 1 saat sonra

Alcatraz ve pluviofil yine harlı bir tartışmanın içine girmişti. Pluviofil bir şeyler söylüyordu ama alcatraz onu duymuyordu. Akşama yapacağı doğalgaz kazısının koordinatları kolon altına denk geldiğinden nasıl bi çözüm bulması gerektiğini düşünüyordu ama bulamıyordu. Zaten temeli delmek için üç gündür kafa patlatmıştı. Bi de kolon işin içine girince vazgeçti. Derin bir nefes verirken omuzları düştü pes ediyorum diye mırıldandı. Bunun üzerine pluviofil ‘bugün söylediğin en ve tek mantıklı şey’ dedi. Birden alcatraz pluviofilin suratına anlamsız boş bir bakış attı ve ‘tamam pluviofil hanım bundan sonra siz ne derseniz o, ne işinizi geliştiririm ne işinize karışırım beni benimle bırakın bi salın artık’ dedi. Pluviofil birden bocaladı. Alcatrazı ilk kez geri adım atarken görmüştü. Haliyle ne diyeceğini bilemediğinden ‘çıkabilirsin’ dedi. Alcatraz da çıktı. Herkes sigara molasına çıkmıştı o da sabahtan kalma, yaparken yanında zeytin sadece bulundurulmuş olan zeytinli poğaçasını alarak aşağıya indi. Kedicikleri toplanmıştı. Onları besledi, konuştu dertleşti derken kafasını kaldırdı, pluviofil onu izliyordu. ‘Buna da karış’ dedi içinden ve sinirli bir şekilde işinin başına döndü.
Pluviofil ile alcatraz arasında tuhaf bir şey vardı. Halbuki daha dün ona hayatı zindan etme yeminleri etmiş tüm gece kafasında bir sürü senaryolar üretmişti ama iş o noktaya geldiğinde ona kıyamıyordu. Hem nefret ediyor hem de ne onu üzgün görmeye ne de alcatrazın yokluğuna katlanabiliyordu. Birden kalbi sıkıştı, allahım bu da neyin nesi diye içinden geçirdi…..

Restorandan 1 saat sonra

Chen biricik kardeşi dinamicki aradı ve buluşmak istedi. Yarım saat sonra buluştular. ‘Sanırım ben holyden ayrılcam’ dedi. O sırada taze sıkılmış portakal suyundan bir fırt çekmekte olan dinamick ağzındakileri fışkırtarak çıkardı. Boğulma tehlikesinin atlatılmasının ardından kendine gelen dinamick ‘abla saçmalama ne demek holyden ayrılcam sen ağzından çıkanı kulağınla duyuyor musun’ diyerekten ablasına çemkirdi… ‘beni aldatıyor’ dedi chen. ‘Kimle’ dedi. ‘Kerolayn var ya şu bel farın dükkandaki salak kız hah işte onunla’ dedi. ‘Nası nerde ne zaman yaa gördün mü’ dedi. ‘Şimdi şöyle, henüz aldatmıyor ama ben ortamı hazırladım ve yakında aldatacak’ dedi chen ve kahkahayı patlattı. Geçirdiği küçük çaplı büyük şoktan sonra dinamick de ‘vallahi korkulur abla senden’ deyip sinsice güldü…….

Restorandan 1 saat sonra

Kero holy restorandan gittiği andan beri leyla gibi ortalıkta dolanmaktaydı. Holy çok zengin, oldukça yakışıklı, herkesin saygı duyduğu biriydi. Ama bunların hepsi bir yana holy bey çok iyi bir eşti… kero da holy gibi bir eşi olsun diye hep dua ederdi bu çifti tanıdığından beri ama nası bi duaysa artık bu eşin holynin kendisi olabileceği ihtimali bile geçmemişti aklından….
Restoranda işlerini bitirip biraz erken çıkmak için bel fardan izin istedi. Bel far kendince cool ama bir o kadar da huysuz bir patrondu. Ama keroyu severdi o yüzden neden diye bile sormadan izin verdi. Kero işten koşarak çıkıp en yakın arkadaşı olan kuaför klausun dükkanına gitti. Ona her şeyi detaylarıyla anlattı. Kero mutluluktan uçuyordu. Klaus boş boş keronun suratına bakıyordu. ‘Noldu sen sevinmedin mi klaus’ diye sordu. Klaus ‘dur doğru anlamış mıyım diye soruyorum. Chen sana geldi kocam beni aldatabilir bundan korkuyorum o yüzden benim de onay vereceğim birine aşık olursa boşanıp evlenmesini desteklerim mi dedi.’ ‘E-evet’ ‘ve senden karşılığında hiçbir şey istemedi öyle mi’ ‘e-evet’ ‘kızım sen salak mısın kocasını sana öylece bırakıp gideceğini mi sanıyorsun seni kullanacak.’ ‘N-nası yanii’ ‘ah benim saftirik keromm bu kadın seni kullanıp kocasının onu aldattığını kanıtlayarak tüm parasını alacak ve sen bunları göremiyorsun ay deliriciiğiiimmm şimdi…’ bir anda her şey keroya dank etti. ‘Doğru söylüyorsun peki sence neden böle bişey yapmış olabilir.’ ‘Bence kocasını aldatıyor bu yüzden boşanmak istiyor yoksa bu kadar zengin bir adamla evli bir kadın durduk yere neden boşanmak istesin….’ ‘Çok mantıklı doğru söylüyorsun’ dedi kero. Dükkandan çıktı eve doğru yürüdü. Yolda klausu ne kadar çok sevdiğini fark etti, iyi ki o vardı göremediklerini görüyordu canı arkadaşı… alcatrazsa klausu hiç sevmiyordu keroya anlam veremiyordu ne buluyorsun bu çocukta bunun arkadaşlığı nasıl ve ne kadar iyi olabilir ki diye sorguluyordu… kero da savundukça ne halin varsa gör deyip rahat bırakıyordu.
Eve geldiğinde alcatrazı elinde kazma kürekle falan bekliyordu ama bir koltuğun köşesine oturmuş dirseğini dayadığı pencereden hafif çiseleyen yağmuru izliyordu. alcatrazın durgunluğunu fark etti kero. ‘neyin var’ dediğinde birden irkildi alcatraz geldiğini bile fark etmemişti. ‘bir şey yok ben odama gidiyorum’ dedi ve gitti.
Hayatını sorguluyordu alcatraz, ne için çalışıyordu niyeydi bunca koşturmaca… hayat gerçekten yat kalk çalıştan mı ibaretti. Artık hayattan keyif alamadığını hatta hayatın en başından beri ne kadar da anlamsız olduğunu fark etti o an… bir tek kero vardı ailesi olarak. Kero dışından gerçekten sevdiği bir insan yoktu. O an fark etti yine, alcatraz insan sevmiyor, sevemiyordu…….

Lansman günü sabahı

Kero sabah erkenden uyandı ve koşarak klausa gitti, akşama lansman vardı. Klaus almanyadan gelen kuzeninin elbiselerinden getirecekti kero da onları giyip lansmana gidecekti. Birkaç tane çok güzel elbise vardı ama bir tanesi vardı ki…. Kero giydi aynada bakarken aşırı mutlu olmuştu ne de olsa kadınların ruh halini kombinlerinin uyumu ve güzelliği belirleyebiliyordu….’peri kızı gibi oldun kero sen ne güzelmişsin öyle’ dedi klaus. Kero üzerini değiştirdi elbiseleri orada bırakarak işe gitti.

Lansman

Chen ve holy ev sahipleri olarak dakikalar öncesinde gelmişlerdi salona. Gelen misafirleri karşılayıp tebrikleri alıyorlardı. Dinamick girdi kapıdan. Bunu gören holy chenin kolundan tutup kenara çekti ‘bunun ne işi var burada’ diye sordu. Chen ‘ne demek ne işi var kardeşim o benim’ dedi. ‘söyle ortalıkta dolanıp beni millete rezil etmesin, batıracak para kalmadı bende’ dedi. Suratı asılan chen kardeşinin yanına gitti, kardeşiyle birlikte holye nefret dolu bakışlar atarken içeri kero girdi. Üzerinde şeker pembesi tül bir elbise vardı, saçı makyajı falan derken tek kaşını kaldıran chen ‘bu varoştan beklenenin aksine oldukça şık ve hoş olmuş’ deyip keroyu karşılamaya gitti. Samimi bir gülümseme ve sarılmanın ardından onu holynin yanına götürdü. Kero çok heyecanlıydı. Holy bu akşam başka bir yakışıklı gelmişti gözüne… derken holynin gözlerini ondan ayıramadığını fark etti. Bunu chen de fark etmiş olacak ki ‘ay gelenleri karşılayım’ diyerek yanlarından uzaklaştı. Holy ve kero yalnız kalmıştı. Bir müddet sustuktan sonra sessizliği holy bozdu. ‘ne kadar da güzel olmuşsun…’ utanan kero ‘tişikkirlir hüly biy’imsi bişiler geveledi. O sırada holynin gözü girişe takılmıştı. ‘A bak gel seni kimle tanıştırcam’ dedi… Kapıda duran Johns içeriyi süzüyordu………..




Entrikalar yeni başlıyor gibi........


Ayyy 3. Bölüm için sabirsizlanıyorummmm
 

alcatraz

🍻
Moderatör
Katılım
13 Nis 2022
Mesajlar
10,454
Çözümler
1
Tepki puanı
2,590
Puanları
113
Konum
Turist
Cinsiyet
Erkek
@Klaus niye Sulemem dememiş de gayet mantıklı şeyler söylemiş jdjshshsh
Bi beklemedim değil klaustan bu repliği ushshhs
@Pluviofil bundan sonra senin sözünden cikmicam ne dersen o prenses :dyg:
@pumpkin kalemine sağlık yine döktürmüşsun kanks. Sen bu işi biliyon. Halit Ziya uşaklıgil, işine bak kardeşim tarzı resmen bu tebrik ederim
@HolySpectre kacirion olaylsri koş
 

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,638
Çözümler
4
Tepki puanı
13,042
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Forumdakilerin hepsi benim çocuğum çıkacak ya endişelerim var
 

pumpkin

kabaktan dönenin kaşığı kırılsın
Elmas Üye
Katılım
7 May 2020
Mesajlar
10,113
Tepki puanı
2,225
Puanları
113
Konum
Kreş
Cinsiyet
Kadın
@Klaus niye Sulemem dememiş de gayet mantıklı şeyler söylemiş jdjshshsh
Bi beklemedim değil klaustan bu repliği ushshhs
@Pluviofil bundan sonra senin sözünden cikmicam ne dersen o prenses :dyg:
@pumpkin kalemine sağlık yine döktürmüşsun kanks. Sen bu işi biliyon. Halit Ziya uşaklıgil, işine bak kardeşim tarzı resmen bu tebrik ederim
@HolySpectre kacirion olaylsri koş
Kanks o repliği koydum koymaz olur muyum ama olmadı oraya sgshshs
Olm bu gazla romana çevirirmişim sgshsh iki bölüm sonra bitirecektim halbuki dgdhsgd
 
Üst Alt