Yürüdüğüm boş yolda sonbahar soğuğunda titreyen bedenim, demli demli gözlerim. Attığım her adımda kendimden bir parça eksilterek ilerliyorum. Issızlaşan yüreğim bana bile yabancı geliyor artık. Anlamını yitiren onca hatıra, söylenme sebebi kalmamış onca cümle. Hepsi birbiri ardına düğümleniyor kalbimde. Sıkışıyor içim, sonra teselli buluyorum bir şarkıda. O sihirli tonlar ruhumu sararken sözlerdeki dizeler anlam kazandırıyor bana. Yolun sonuna gelirken kabullenmiş olduğum kısa bir cümle kazıyorum ruhumun tamamına. "Kendi gözyaşlarımın eceliymişim meğer. Öldürdüğüm her damlada ölüyordum bilmeden."