Soru En Yüksek Temel Değeriniz Nedir?

Süreyya

Süper Mod
Katılım
22 Mar 2020
Mesajlar
10,412
Tepki puanı
3,425
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Insanlari olduklari gibi kabul etmem ve ona göre davranmam...adalet ve dürüstlük anca böyle saglanabilir.
 

Mephobia

Invictus
Gümüş Üye
Katılım
1 Ağu 2025
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
196
Puanları
63
Konum
ad coelum
Cinsiyet
Diğer
herkes dürüst olduğunu söyler, ben ise genelde davranmaya çalışıyorum. dürüstlüğüm kendi çapımda olduğu için dışarıdaki yargılama ve değer biçenlerinde önemi hiç olmuyor, çünkü hakikati tek bilen benim.
 

Süreyya

Süper Mod
Katılım
22 Mar 2020
Mesajlar
10,412
Tepki puanı
3,425
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
zaten herkes “kendi doğrusu” üzerinden dürüst. kendi doğrularımı sorgularken bile dürüst kalmaya çalışmamda. herkes dürüsttür; mesele, hangi aynaya baktığın
Stabilite istemek ile kaynakli sanirim.
Dürüstlük gerceklik ( hakikat farkli), bir sigorta islemi görüyor..her iki taraf icin.
Kendine dürüstse insan, baktigi aynalar da dürüst olur.
Kendine dürüst olmak en zoru, degil mi cok sevgili Mepho?
 

Mephobia

Invictus
Gümüş Üye
Katılım
1 Ağu 2025
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
196
Puanları
63
Konum
ad coelum
Cinsiyet
Diğer
Stabilite istemek ile kaynakli sanirim.
Dürüstlük gerceklik ( hakikat farkli), bir sigorta islemi görüyor..her iki taraf icin.
Kendine dürüstse insan, baktigi aynalar da dürüst olur.
Kendine dürüst olmak en zoru, degil mi cok sevgili Mepho?
aynaya bakınca dürüst olur, çünkü olanı yansıtır, insana baktığında ise aynısını yansıtmıyor, o yüzden hakikat dediğimiz şey çift kişilik değil, tek kişiliktir. izafi olarak görülmesi de bundan yeğdir. alıntıladığın ilk yorumda da "kendi" hakikat, gerçek ve perspektifimden dem vurmuşum zaten.
 

Süreyya

Süper Mod
Katılım
22 Mar 2020
Mesajlar
10,412
Tepki puanı
3,425
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
aynaya bakınca dürüst olur, çünkü olanı yansıtır, insana baktığında ise aynısını yansıtmıyor,
bildigimiz aynadan söz ediyorsun..
Anladim..o aynada kendini görürsün, yansimani degil..o da madddesel

sen neysen, karsindakinde (insanda) aynini görürsün..yansitir
"Kimde ne görürsen, kendi öz'ündür."

o yüzden hakikat dediğimiz şey çift kişilik değil, tek kişiliktir.
Hakikat kisilik degil, kendine öz bir Var'liktir.Bizden muâf.
Ama bizden öte.
izafi olarak görülmesi de bundan yeğdir. alıntıladığın ilk yorumda da "kendi" hakikat, gerçek ve perspektifimden dem vurmuşum zaten.
Dogru.
O zaman su cikarim doguyor;
"Kendimi biliyorum, taniyorum diyorsan,yaniliyorsun."
Gazali

Kendim icin de gecerli.
 

Mephobia

Invictus
Gümüş Üye
Katılım
1 Ağu 2025
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
196
Puanları
63
Konum
ad coelum
Cinsiyet
Diğer
bildigimiz aynadan söz ediyorsun..
Anladim..o aynada kendini görürsün, yansimani degil..o da madddesel

kendini görmezsin aslında yansımanı görürsün, çünkü kendin "eşsizdir", "bir tane" dir. ayna'nın kapasitesi ne kadarsa, o kadarını sana yansıtır. aynayı ayna yapan küçük parçalardır, bütününü ortaya çıkaran ve sergileyen. o yüzden aslında senin ne olduğun? kim olduğun? nasıl olduğun? önemsizdir. aynanın işlevi yansıtmadır ama kalitesine göre de değişir. eğer insanı da bir ayna metaforu olarak kullanacak isek; bu da insanın kalitesinden mütevellittir. bence gayet güzel açıkladığımı düşünüyorum, ayrıca kimseye reçete yazmakta haddime değil.



sen neysen, karsindakinde (insanda) aynini görürsün..yansitir
"Kimde ne görürsen, kendi öz'ündür."
dogo argentino köpeğini ırksal olarak çok severim, en büyük hayâllerimden bir tanesidir bahçede besleyip, büyütmek, kendime dost edinmek. neyse, geçen twitter'da takılırken; "sahibini ısıran pitbull" u gördüm, belki sende denk gelmişsindir. sence; hata "pitbull" da mı? yoksa, sahibinde mi? insanoğlu bir matematik midir? tarkovsky 'nin 1+1=1 sorunsalı değil midir? neden, matematiğe indirgiyoruz. neden kabullenemiyoruz? neden inkar ediyoruz?


Hakikat kisilik degil, kendine öz bir Var'liktir.Bizden muâf.
Ama bizden öte.

Dogru.
O zaman su cikarim doguyor;
"Kendimi biliyorum, taniyorum diyorsan,yaniliyorsun."
Gazali

Kendim icin de gecerli.
sohbetlerimde çoğu zaman dile getiririm bir insanı tam anlamıyla tanımak mümkün değildir diye, zaman kavramı hep atlanıyor, değişkenler hep atlanıyor. sürekli metaforlama yapıyorum ama anlamazsan basitede indirgeyebilirim. yazılımda bile bir değişken tanımlarken yüzlerce atama yapabiliyorsun oysa sabit değerler hep aynı kalıyor. insan değişken bir varlıktır, sabit değil. zaman kavramı ve çevresel faktörlerden etkilenir, hatta ve hatta bizatiği karşısındaki insanın kendisinden bile etkilenebilir.
 

Süreyya

Süper Mod
Katılım
22 Mar 2020
Mesajlar
10,412
Tepki puanı
3,425
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
kendini görmezsin aslında yansımanı görürsün, çünkü kendin "eşsizdir", "bir tane" dir. ayna'nın kapasitesi ne kadarsa, o kadarını sana yansıtır. aynayı ayna yapan küçük parçalardır, bütününü ortaya çıkaran ve sergileyen. o yüzden aslında senin ne olduğun? kim olduğun? nasıl olduğun? önemsizdir. aynanın işlevi yansıtmadır ama kalitesine göre de değişir. eğer insanı da bir ayna metaforu olarak kullanacak isek; bu da insanın kalitesinden mütevellittir. bence gayet güzel açıkladığımı düşünüyorum, ayrıca kimseye reçete yazmakta haddime değil.
Est.
Had hudud cizgileri cizmiyoruz.
Alis veris yapiyoruz.

Yüzünü gösterir bildigimiz ayna.
Yansimani degil.
AGlayarak aynaya bakanlar var...nasil görünüyorum acaba diye.
O anki görünüsünü merak ediyor...vizuelitesine odakli..icinden gecenlere degil.
Gözyaslari halbuki ruhun incileridir.
Elbet de her insan "essizdir".
Ama her insanda, diger insanlardan parca vardir ve sen birey ve essiz olarak neyi yansitirsan onu görürsün.
Metafor olarak,
Aynanin kapasitesi degildir önemli olan.
Kücücük kirik bir cam parcasi günes ile birlestigi an, binlerce hektarlik ormanlari yok edebilir.
Ay kücüktür ama isigini günesten alir..ve böyle bircok örnekler verilebilir.
Önemli olan neyin yansidigi.



dogo argentino köpeğini ırksal olarak çok severim, en büyük hayâllerimden bir tanesidir bahçede besleyip, büyütmek, kendime dost edinmek. neyse, geçen twitter'da takılırken; "sahibini ısıran pitbull" u gördüm, belki sende denk gelmişsindir. sence; hata "pitbull" da mı? yoksa, sahibinde mi? insanoğlu bir matematik midir? tarkovsky 'nin 1+1=1 sorunsalı değil midir? neden, matematiğe indirgiyoruz. neden kabullenemiyoruz? neden inkar ediyoruz?
Umarim emeline ulasirsin.
Hayvanlar icgüdüsel varliklardir.
Üstelik pittbul gibi yalniz dövüstürmek icin meydana getirilmis bir hayvanin, icgüdünü bastirabilmesi de hayali bir beklenti olsa gerek.
Iste fitrat dedigimiz olgu da bu.
Tarkosvki'nin 1+1= 1 denklemi, iki insanin ya da herhangi bir seyin, öz'lerini kabul etmis ve böylelikle birlesmisligin bir yolda ilerlemelerini anlatiyor.
Yarim arti yarim bir etmez bu düsüncede.
Kabul ediyoruz iste
1+1= 1 olunca.

sohbetlerimde çoğu zaman dile getiririm bir insanı tam anlamıyla tanımak mümkün değildir diye, zaman kavramı hep atlanıyor, değişkenler hep atlanıyor.
insani tanimak bizim vazifemiz mi?
Önce kendimizi tanimamali miyiz?
Kendimizi bilirsek, karsimizdakini de biliriz.
Gnothi Seauton, biliyosun.
Em degerli zaman, kendimize ayirdigimiz zaman.
sürekli metaforlama yapıyorum ama anlamazsan basitede indirgeyebilirim.
Anlamiyorum.
anlat bana..aydinlat beni..))
yazılımda bile bir değişken tanımlarken yüzlerce atama yapabiliyorsun oysa sabit değerler hep aynı kalıyor.
Kabullenmektir belki anahtarin?
insan değişken bir varlıktır, sabit değil. zaman kavramı ve çevresel faktörlerden etkilenir, hatta ve hatta bizatiği karşısındaki insanın kendisinden bile etkilenebilir.
Hisleri degisebilir, yasama faktörleri vs vs...
Ama öz'ü asla degismez.
 

Mephobia

Invictus
Gümüş Üye
Katılım
1 Ağu 2025
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
196
Puanları
63
Konum
ad coelum
Cinsiyet
Diğer
Est.
Had hudud cizgileri cizmiyoruz.
Alis veris yapiyoruz.

Yüzünü gösterir bildigimiz ayna.
Yansimani degil.
AGlayarak aynaya bakanlar var...nasil görünüyorum acaba diye.
O anki görünüsünü merak ediyor...vizuelitesine odakli..icinden gecenlere degil.
Gözyaslari halbuki ruhun incileridir.
Elbet de her insan "essizdir".
Ama her insanda, diger insanlardan parca vardir ve sen birey ve essiz olarak neyi yansitirsan onu görürsün.
Metafor olarak,
Aynanin kapasitesi degildir önemli olan.
Kücücük kirik bir cam parcasi günes ile birlestigi an, binlerce hektarlik ormanlari yok edebilir.
Ay kücüktür ama isigini günesten alir..ve böyle bircok örnekler verilebilir.
Önemli olan neyin yansidigi.

metafor kısmı hariç duygusal bir dilemma gibi olmuş. üzerine ekleyebileceğim pek bir şey göremedim. cımbızla laf veya cümle ayırmışım gibi de olmasın.
dikkatimi çeken kısım ise; "önemli olan neyin yansıdığı"
bakalım mı beraber?
balon.jpg
ne görüyorsun?
balon 'un taşa dönüştüğünü mü?
yoksa, asıl özün balonda var olduğunu mu?
orjinal olan balon mu? yoksa, yansıyan taş mı?
bir özden bahsediyorsak eğer orjinal olmamalı mıdır?
ne isen o olmalı değil midir?
ayna mı bozuk? yoksa, balon mu sahte. kararını sen ver.
İkisi de aynı çemberden geçmesine rağmen,
biri yer çekimine meydan okumuş, fizik kurallarından bir haber yansıma diğeri ise öz 'ün ta'kendisi

Umarim emeline ulasirsin.
Hayvanlar icgüdüsel varliklardir.
Üstelik pittbul gibi yalniz dövüstürmek icin meydana getirilmis bir hayvanin, icgüdünü bastirabilmesi de hayali bir beklenti olsa gerek.
Iste fitrat dedigimiz olgu da bu.
Tarkosvki'nin 1+1= 1 denklemi, iki insanin ya da herhangi bir seyin, öz'lerini kabul etmis ve böylelikle birlesmisligin bir yolda ilerlemelerini anlatiyor.
Yarim arti yarim bir etmez bu düsüncede.
Kabul ediyoruz iste
1+1= 1 olunca.

köpek besleme konusunda umarım, bunu çok istiyorum.
hayvanlar ne kadar içgüdüselse insanlarda o kadar içgüdüsel(ben buna inanıyorum, seni bilemem)
bildiğim kadarıyla pitbull ve türleri dövüştürülmek için meydana getirilmiş bir ırk değil, sadece dogo argentinolar domuz avınnda kullanılmak için cordoba cinsi ve yanılmıyorsam 10 ayrı köpek cinsiyle arjentinde bir baytar tarafından üretilmiş ırk, ayrıca yapay olarak üretildiği için bir çok kronik hastalığıda mevcut. duyma problemi, kalça displazisi gibi..
bak şuna bir açıklık getirelim, söyleşinin en altında da zaten yazıcam ama burada da söyleyim.
"öz" dediğimiz şey insanı olduğu gibi kabul edebilmek, varlığını bütünüyle benimseyebilmek geliyor benim aklıma. bir çok felsefeci farklı tanımlayabilir. belki de ben yanlış tanımlıyorum, biliyorum ya da benimsiyorum.

insani tanimak bizim vazifemiz mi?
Önce kendimizi tanimamali miyiz?
Kendimizi bilirsek, karsimizdakini de biliriz.
Gnothi Seauton, biliyosun.
Em degerli zaman, kendimize ayirdigimiz zaman.
kesinlikle, insanın kendini tanıması, bilmesi, öğrenmesi bunların hepsi erdemliliğin getirdiği şeyler ve özeller.
"kendini bil” demek kolay, ama kendini bilmek ömür törpüsü bir iş; yaşamdaki bu süre zarfında kendisini bilen, ne istediğini, ne arzuladığını bilen insan kemâle eren, tamamlanmış insandır zaten. herkes aynaya bakıp “ben buyum” deyince olmuyor. zaten insan kendini tanımaya başladığı anda başkalarını da tanımaktan soğuyor.. genelde, çünkü aynı kusurları herkeste görüyor. yani evet, "Gnothi Seauton" kulağa bilgece geliyor, ama pratikte, “kendini tanıma sürecinde” deyip başkalarının hatalarına yorum yapmaya devam ediyor.


Anlamiyorum.
anlat bana..aydinlat beni..))

anlatmak benim stilim değil, biliyorsun. hoca ve öğrencileri olan sensin, sen anlatcaksın biz dinleyeceğiz ama zorbalamak benim fıtratıma ters, hocalarda genelde oluyor kafası almayan çocukların kafalarını dosya dolabına yapıştırabiliyor, yaşadık. öğretmekteki edinimi teoriksel olarak değil daha çok yaşayarak öğrenmeyi tercih edenlerdenim diyelim. bu yüzdendir zaten başıma gelmeyen kalmayan, ama öğrendikten sonra da "bir müsibet bin nasihattann" iyidir atasözü her şeyi açıklar. korkaklar konuşarak, cesaretli insanlar ise yaşayarak öğrenir. ben çok korkağım, mermilere kafa atmaya devam .p sonrasında ise feveran ve va'veyla.. hayat budur.

Kabullenmektir belki anahtarin?
neyi? inkâr eden kaçar. kim kimden kaçıyor? buradayım, her şey ve herkesin karşısındayım.

Hisleri degisebilir, yasama faktörleri vs vs...
Ama öz'ü asla degismez.
neymiş bizim özümüz? ne kadar mutlak konuşuyoruz, her şeyi biliyoruz. saptamalar yapıyoruz, ama yanılgı ve saptamalarımızı doğrulayacak tersine mühendisliğe karşı geliyoruz. İnsanın özü, “öz” arayışının kendisi, yani insanın özü, kendi özünü aramaktan ibaret. insan kendi özünü barındırsa bile, tanıyamaya bilir. belki, ben tanıyorum ya da tanıyamıyorum ama o döngünün içerisindeyim, nasılsam öyle olduğumu düşünüyorum. eğer benim mantık anlayışım, davranışlarım, inanışlarım "bazı" insan ve düşüncelere ters geliyorsa; beni yargılamak, hedef tahtasına oturtmak, değiştirmek veya değiştirmeye çalışmak kimsenin vazifesi olmamalı.
 
Üst Alt