insan özlüyor bazen , sıcaklığını bir zamanlar hissettiği duyguların varlığını. Yada dinginliğini yaşadığı bir zamanın verdiği rahatlık hissini.
Sabah oluyor işte her zaman ki gibi fakat annemin ekmek almaya gönderidiği anı özlüyorum kapıdan çıkarken yüzüme vuran ışığı , gidip gelme aralığında sabah kuşağı çizgilerini kaçırmış olmanın verdği telaşı.
ne bir özlem, ne bir sitem , ne bir kin olmayan bedenimi birdirbir oynarken olabildiğince hoyarat kullanma azmimi özlüyorum. Babam iş dönüşü görmesin diye bir gözüm sokağın diğer ucunu keserken..
Arkadaslardan kepdigim misketlerle doldura doldura ceplerini yirttigim pantonlarımı özüyorum , arkadaşlarımı da tabi..
Dönem aralarında çalıştığım tekstil atelyelerinde ki gürültüyü özlüyorum mekina sesleri , insan sesleri , bağırışlar ve kral fm. Beni kısa mesaj gibi kullanıp birbirlerine şarkı armağan eden kaçamak aşık abileri , ablaları özlüyorum..
Başımı yastığa koyduğum da sadece uyandığımı hatırladığım sabahları özledım , mutfaktan gelen kızarma kokuları eşliğinde..
Hiçbir belaya bulaşmadığım masumiyetimi hiç kaybetmediğim o minik kalbi özledim..
bir yerde bitirmek gerek tabi.....