Üzerinde Konuşulamayan Hakkında Susulmalı

Tarih boyunca dil, ifade etmenin, anlatmanın yolu olmuştur. Toplumsal varlıklar olarak konuşarak, anlatarak iletişim kurup bireyselliğimizi ve bütünlüğümüzü korumaya, anlamlandırmaya çalışıyoruz. Peki anlatmak için sadece konuşmak mı gerekir ya da her konuda konuşmalı mıyız?

Wittgenstein, dilin rastgele kullanımının yanlış yerlere gidebileceğini, bilinçle kullanılması gerektiğini söyler. Kısacası konuşmak, her zaman bir şeyler anlatmak, kendini ifade etmek değildir... Eğer elimizde gerekli argümanlar, tecrübeler ve bilgi birikimi yoksa bir konu hakkında yaptığımız konuşma bir safsatadan öteye gidemez. İşte Wittgenstein, bu tür durumlarda gereksiz konuşulmasındansa susulmasının daha değerli ve doğru bir davranış olduğunu savunur.

Özellikle Twitter’da her konuda fikir beyan eden, acımasızca fakat dayanaksızca eleştiren kişileri gördükçe aklıma hep bu konu ve Wittgenstein gelir...

Bu susmak eyleminin bir diğer boyutu da yine elimizde yeterli argüman, bilgi bulunmayan dogmatik ve din felsefesi konusundaki durumları kapsar. Örneğin Tanrı hakkında konuşmak doğru değildir, susulmalıdır. Çünkü onu dil boyutunda yeterli bilgi ve argümanlar anlatmak mümkün değildir.