bir kavramın kendisini taşımaktan aciz zihinlerde, şişirilmiş anlamla rasyonalteden uzak bir büyüklük yaratma çabasıdır. "simbiyoz” ; biyolojik, psikolojik ya da sosyal ilişkilerde teknik bir yer tutarken,bu kelimeyi bilinçli bir şekilde retorik kadın makyajı malzemesi olarak kullanmaya çabalamak; söyleminin içeriğinden çok ammbalajına yatırım yapmaktır.
gerçekte tam bir anlam sömürüsü niteliği kazandırılmaya çalışmakla beraber sık tekrar edilen kelime kendi iç bağlamını kaybeder, yüzeyselleşir. sonunda ironik bir şekilde simbiyotik bir hâl almaktan öte, parazitik bir hal alır.
gerçek entelektüel derinliği olmayan, ama kelimeleri allayıp, pullayıp, süsleyerek ve 'simbiyoz' gibi havalı(sanılan) kavramlarla kendini büyük göstermeye(büyük gözükmek ile büyük olmak arasındaki sırat çizgisi) çalışan zihinsel gösteriş, kelimeyi parlatıp cilalayarak karşılıklı faydayı değil, tek taraflı sosyal üstünlük sergileme çabasıdır.
ez cümle; seni çılgın, seni çılgın hadi oradan
gerçekte tam bir anlam sömürüsü niteliği kazandırılmaya çalışmakla beraber sık tekrar edilen kelime kendi iç bağlamını kaybeder, yüzeyselleşir. sonunda ironik bir şekilde simbiyotik bir hâl almaktan öte, parazitik bir hal alır.
gerçek entelektüel derinliği olmayan, ama kelimeleri allayıp, pullayıp, süsleyerek ve 'simbiyoz' gibi havalı(sanılan) kavramlarla kendini büyük göstermeye(büyük gözükmek ile büyük olmak arasındaki sırat çizgisi) çalışan zihinsel gösteriş, kelimeyi parlatıp cilalayarak karşılıklı faydayı değil, tek taraflı sosyal üstünlük sergileme çabasıdır.
ez cümle; seni çılgın, seni çılgın hadi oradan