- Katılım
- 17 Tem 2023
- Mesajlar
- 9,765
- Çözümler
- 1
- Tepki puanı
- 2,465
- Puanları
- 113
- Konum
- ab inferno
- Cinsiyet
- Kadın
Kendinizi değerlendirin.
Kıskançlık çok eski zamanlara dayanıyor, bu duygunun nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalara göre kıskançlığın 3 adet duygu durumu ortaya çıktığı iddia ediliyor. Korku,öfke,kırgınlık
Bireylerin bazıları kıskanılmaktan çok hoşlanıp bunu sevginin bir göstergesi olarak düşünüyor. Özgüven eksikliğinden kaynaklı olduğunu savunan bireylerde mevcut.
11.yüzyıldan itibaren kıskançlık belgelerde, kitaplarda, hikayelerde çok karşımıza çıkıyor. Kardeş kıskançlığı ile başlayan bu serüvenin bir süre sonra eş, arkadaş, tanınmayan bireyler olarak devşirildiği düşünülüyor.
İlişki çerçevesinde kıskançlığı ele aldığımızda bir iliski içersinde genellikle kıskançlık sorunları 3. Şahıslardan çıkıyor.Bireyler iliskiyi bozacak bir tehlike veya kaybetme korkusu ile belirli hamleler yapıyor. Bu durum araştırmaların “korku,öfke” tanıları ile doğru orantılı oluyor. Yapılan bu masum davranışlar ve hamleler ilişkinin bozulması, bireylerin birbirine olan güven bağı ve daha bir sürü tehlikenin başlangıcı oluyor.
Aile çerçevesinde yaşanılan durumlar çok farklı olmuyor. Özel hayatımızdaki kişileri fazla yüceltmeye çok meyilliyiz. Bunu sevgi gösterisi olarak benimsiyoruz özellikle çocukları , fakat bu gösterdiğimiz sevgi ilerleyen süreçte zararlı olabiliyor.Kıskanç bireyler yetiştirmemek ve korumak için çocuklarımıza diğer çocuklardan farklıymış gibi, kendini üstün görebileceği herhangi bir eylemden kaçınmamız gerekir bu durumu düzeltmek ne nesillere aktarmamak bizim elimizde.
Kıskançlık çok eski zamanlara dayanıyor, bu duygunun nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalara göre kıskançlığın 3 adet duygu durumu ortaya çıktığı iddia ediliyor. Korku,öfke,kırgınlık
Bireylerin bazıları kıskanılmaktan çok hoşlanıp bunu sevginin bir göstergesi olarak düşünüyor. Özgüven eksikliğinden kaynaklı olduğunu savunan bireylerde mevcut.
11.yüzyıldan itibaren kıskançlık belgelerde, kitaplarda, hikayelerde çok karşımıza çıkıyor. Kardeş kıskançlığı ile başlayan bu serüvenin bir süre sonra eş, arkadaş, tanınmayan bireyler olarak devşirildiği düşünülüyor.
İlişki çerçevesinde kıskançlığı ele aldığımızda bir iliski içersinde genellikle kıskançlık sorunları 3. Şahıslardan çıkıyor.Bireyler iliskiyi bozacak bir tehlike veya kaybetme korkusu ile belirli hamleler yapıyor. Bu durum araştırmaların “korku,öfke” tanıları ile doğru orantılı oluyor. Yapılan bu masum davranışlar ve hamleler ilişkinin bozulması, bireylerin birbirine olan güven bağı ve daha bir sürü tehlikenin başlangıcı oluyor.
Aile çerçevesinde yaşanılan durumlar çok farklı olmuyor. Özel hayatımızdaki kişileri fazla yüceltmeye çok meyilliyiz. Bunu sevgi gösterisi olarak benimsiyoruz özellikle çocukları , fakat bu gösterdiğimiz sevgi ilerleyen süreçte zararlı olabiliyor.Kıskanç bireyler yetiştirmemek ve korumak için çocuklarımıza diğer çocuklardan farklıymış gibi, kendini üstün görebileceği herhangi bir eylemden kaçınmamız gerekir bu durumu düzeltmek ne nesillere aktarmamak bizim elimizde.
