Lagom sözcüğü İsveçlilerde ”ne az ne çok, kararında olan” anlamında kullanılmakta. Bu sözcüğün felsefesini benimseyerek yaşam sürdüren İsveçliler ise “mutlu yaşamın” şifresini bulmuş durumda.
Her şeyi dengede tutmak ana maddeniz olsun öncelikle sonra doğa ile yaşam alanınızı birleştirmek ile ilerleyin. Biliyoruz ki doğa bizim bir parçamız ve sakinliğimizi, sağlığımızı, potansiyelimizi ona borçluyuz.
Fazla olan her şeyi hayatınızdan uzaklaştırın. Fazla olanı kabul etmeyin diye devam ettirecek olursak aslında çokta haklı olduklarını anlayabiliriz. Atalarımız bile “her şeyin fazlası zarardır” diye boşuna söylememişler. Hayatımızda fazlasını istemek sadece hedeflerimizde olmalı, uygulamada ise yettiğinin en güzeli ile oluşturursak mutlulukta bizimle doğru orantıda ilerler.
Tercihlerinizin arasına ihtiyacınızı karşılayacak şeyleri kabul edin yani yeniden fazla olandan kaçınmamız gerektiğini söyleyen bir felsefe.
Düzene yaşam tarzınızda yer verin, düzenli olan her şeyde hem pratikliğimiz artar hemde göz alanımızı yormayacağı için sakin bir kafa yapımız her zaman ilerler.
Dönüşüm ve dönüştürmek, felsefelerinde yine yer edinen maddelerden biri. Hem doğaya saygıyı katıyorlar hem de yenilemenin bize neler katacağını görebiliyoruz. Eski eşyalar ya da dönüştürelebilir şeyler ile evde kaldığınız süre zarfınca hem kendimize yeni hobiler katabilir hemde sürdürebilirliği yaşatabiliriz.
Konforunuza önem verin, yaşam alanlarınız ne kadar rahat olursa bedeninizde, zihninizde rahat olur. Yorgun geldiğiniz işten bir kupa kahvenizi yapıpı, polarları üzerimize çekip sonbaharın tadını çıkarmaya başlayabiliriz.
Renklere değer verin, renkler enerjilerimizi, ruh halimizi oluşturur. Her enerjinin bir rengi bulunur. Bulunmakta olan bu renklere hayatımıza renk vermek bizleri şifalandırır.
Lagom felsefesi açıkça bizlere mutlu yaşamın şifresini simgeler. Nasıl bir yaşam alanı sizi mutlu ederdi ? Bir düşünün.
Sakin, konfor dolu, kaliteli ve sade…
Aslında şu dört kelime herkesin hayatında karmaşıklıktan uzak kalmasına yardımcı olabilecek kelimeler. Kapıdan içeriye girdiğinizde doğa ile birleşen yaşam alanınızın sadeliğini, sıcaklığını, konforunu düşünün. Hepimizin hayal ve isteği aslında bu yönde değil mi?
Yaşam alanınız ne kadar sağlıklı ve samimiyse sizde o kadar iyisinizdir.
İsveçlilerin bu felsefesi yavaş yavaş her ülkeye yayılmaya başlamış durumda aslında. Sosyal medya üzerinde gördüğümüz sade ve konforlu düzenlenmiş her ev dekorasyonu bu felsefeden geliyor.
Her şeyi dengede tutmak ana maddeniz olsun öncelikle sonra doğa ile yaşam alanınızı birleştirmek ile ilerleyin. Biliyoruz ki doğa bizim bir parçamız ve sakinliğimizi, sağlığımızı, potansiyelimizi ona borçluyuz.
Fazla olan her şeyi hayatınızdan uzaklaştırın. Fazla olanı kabul etmeyin diye devam ettirecek olursak aslında çokta haklı olduklarını anlayabiliriz. Atalarımız bile “her şeyin fazlası zarardır” diye boşuna söylememişler. Hayatımızda fazlasını istemek sadece hedeflerimizde olmalı, uygulamada ise yettiğinin en güzeli ile oluşturursak mutlulukta bizimle doğru orantıda ilerler.
Tercihlerinizin arasına ihtiyacınızı karşılayacak şeyleri kabul edin yani yeniden fazla olandan kaçınmamız gerektiğini söyleyen bir felsefe.
Düzene yaşam tarzınızda yer verin, düzenli olan her şeyde hem pratikliğimiz artar hemde göz alanımızı yormayacağı için sakin bir kafa yapımız her zaman ilerler.
Dönüşüm ve dönüştürmek, felsefelerinde yine yer edinen maddelerden biri. Hem doğaya saygıyı katıyorlar hem de yenilemenin bize neler katacağını görebiliyoruz. Eski eşyalar ya da dönüştürelebilir şeyler ile evde kaldığınız süre zarfınca hem kendimize yeni hobiler katabilir hemde sürdürebilirliği yaşatabiliriz.
Konforunuza önem verin, yaşam alanlarınız ne kadar rahat olursa bedeninizde, zihninizde rahat olur. Yorgun geldiğiniz işten bir kupa kahvenizi yapıpı, polarları üzerimize çekip sonbaharın tadını çıkarmaya başlayabiliriz.
Renklere değer verin, renkler enerjilerimizi, ruh halimizi oluşturur. Her enerjinin bir rengi bulunur. Bulunmakta olan bu renklere hayatımıza renk vermek bizleri şifalandırır.
Lagom felsefesi açıkça bizlere mutlu yaşamın şifresini simgeler. Nasıl bir yaşam alanı sizi mutlu ederdi ? Bir düşünün.
Sakin, konfor dolu, kaliteli ve sade…
Aslında şu dört kelime herkesin hayatında karmaşıklıktan uzak kalmasına yardımcı olabilecek kelimeler. Kapıdan içeriye girdiğinizde doğa ile birleşen yaşam alanınızın sadeliğini, sıcaklığını, konforunu düşünün. Hepimizin hayal ve isteği aslında bu yönde değil mi?
Yaşam alanınız ne kadar sağlıklı ve samimiyse sizde o kadar iyisinizdir.
İsveçlilerin bu felsefesi yavaş yavaş her ülkeye yayılmaya başlamış durumda aslında. Sosyal medya üzerinde gördüğümüz sade ve konforlu düzenlenmiş her ev dekorasyonu bu felsefeden geliyor.
