Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
46,870
Çözümler
4
Tepki puanı
13,802
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
HZ. PEYGAMBERİN CİHAD VE SAVAŞ
PRATİKLERİ
:


BÜYÜK SAVAŞLARA DOĞRU

BEDİR GAZVESİ VE SERİYYELERİ
:ış6ıl4tı8lı::ış6ıl4tı8lı::ış6ıl4tı8lı:

Hz. Peygamber, Medine’ye hicret ettikten sonra bir süre Ebu Eyyub el-Ensari’nin evinde kalmıştı. Ancak bu durum geçiciydi. Hemen yeni yerleşilen yere kalıcı şeyler yapmak gerekiyordu. Mescid için bir yer seçilerek, el birliğiyle inşa edildi. Ensar ve Muhacirler arasında kardeşlik tesis edildi. Medine’de yaşayan tüm taraflar arasında bir sözleşme imzalandı. Medine’nin sınırları tespit edildi.

Medine’de küçük de olsa yeni bir devletin temelleri atılıyordu. Bu durum Mekke’de eziyet ve işkencelere maruz kalan Müslümanların toparlanmaları ve güç kazanmaları için gerekli bir durumdu. Artık Müslümanlar Medine’de misafir değildi. Yavaş yavaş yerleştikleri yeri

Hz.Peygamber önderliğinde imar ediyorlardı. Bununla birlikte dışarıdan gelecek saldırılara karşı da hazırlıklı olmak gerekiyordu. Mekke’de müşriklerin her türlü işkence ve eziyetlerine rağmen hiçbir Müslüman, Hz.Peygamber’in talimatlarının dışına çıkmamış ve Kur ’ani duruştan da taviz verilmemiştir. Savaşa izin veren Hac suresinin 39 ve 40. ayetlerinden sonra
Müslümanlar meşru müdafaa kapsamında hazırlıklara başlamışlardı. Hz. Peygamber
ilk olarak müşrikleri ekonomik ve siyasi manada ambargo uygulayarak işe başladı.
Bunun için Kureyş’i ekonomik açıdan zayıflatmak için ticaret kervanlarına yönelik askeri operasyonlardüzenlenmiştir. Ayrıca işin siyasi yönü de ihmal edilmeyerek çevre kabilelerle antlaşmalar imzalanmıştır. Hemen hemen benzer metinler kullanılarak hazırlanan bu antlaşmalar kısaca taraflar arasında saldırmazlığı ve saldırı
halinde yardımlaşmayı gerektiriyordu.


Aslında ekonomik açıdan uygulanacak bir ambargo ticari açıdan büyük bir itibara ve kazanca sahip Kureyş için büyük bir kayıp demekti. Burada kazanılan başarıda Hz.Peygamber ’in eski bir tüccar olması ve
Arap yarımadasındaki ticaret yollarını iyi bilmesinin payı büyüktür. Ancak uygulanan ambargo ve düzenlenen askeri operasyonlarına amacı Kureyş’i haritadan silmek ve tamamen yok etmek değildi. Burada temel amaç ekonomik açıdan çökerterek teslim olmalarını sağlamak ve meselenin savaşsız bir şekilde çözülmesini sağlamaktı.

Ayrıca Kureyş’in şımarık liderlerine eskiden beri süregelen zulümlerine son vermemeleri halinde can damarları olan Mekke-Suriye ticaret yolunun kontrolünü ele geçirerek, onları gerekirse açlıkla karşı karşıya bırakabileceklerinin de sinyali veriliyordu. Bir başka husus da Muhacirler, Mekke’den göçe zorlanınca can havliyle şehri terk ettiklerinden geride birçok mal ve mülk bırakmışlardı. Geride
bırakılan mallar müşrikler tarafından gasp edilmişti. Müslümanların ticaret kervanlarının takibinin bir başka geçerli sebebi de budur.

Hz. Peygamber, Mekke’yi fethedince nerede kalacağını soran sahabeye: ’’Akil bize kalacak yer mi bıraktı?” sözü bunu doğrulamaktadır. Hendek savaşından sonra Hudeybiye sulhundan önce bir başka tedbir daha devreye sokulmuştu. Mekke’nin buğday temin ettiği
Yemame’nin lideri Sümame b. Üsal Müslüman olduktan sonra Mekke’ye tahıl ihracatını yasaklamasıyla, Mekkeliler çok zor durumda kalmıştı. Bu durumdan bunalan Mekkeliler, Hz. Peygamber’e başvurmaları üzerine Sümame ambargoyu
kaldırmıştır.


Ayrıca Rahmet Peygamber’i bu zor dönemde Mekkeli fakirlere harcanmak üzere para yardımında bulunmuştur. Mekkelilerin Müslümanlara uyguladığı ambargo ile Müslümanların uyguladığı ambargo arasındaki fark da burada ortaya çıkıyor. İlk dönem seriyyelerin kervanları takip ve tacizden başka bir diğer görevi de düşmanın hazırlıkları hakkında istihbarat toplamaktı. Bu şekilde gafil avlanmaktan kurtulup, hazırlık yapma imkânı da doğuyordu.
 
Üst Alt