Cumhuriyet Bayramı’nda doğdu, Mustafa Kemal’in ve Cumhuriyet’in neferi oldu!..

Cherry

Platin Üye
Katılım
17 Tem 2023
Mesajlar
9,777
Çözümler
1
Tepki puanı
2,477
Puanları
113
Konum
ab inferno
Cinsiyet
Kadın
Cumhuriyet Bayramı'nın coşkuyla kutlandığı bir 29 Ekim'de dünyaya geldi. Ağabeyi ise 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri yapılırken doğmuştu.

★★★

Küçüklüğünde 29 Ekimler'deki fener alaylarının kendisi için düzenlendiğini, havai fişeklerin gökyüzünü düşlerindeki renklere, yine doğum günü nedeniyle boyadığını zanneder; “Bu kadar masrafa, onca zahmete ne gerek var” diye düşünürdü.

Ta ki günün birinde arkadaşı Sabahattin'in “Ne safsın be! O havai fişekler senin için değil, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için atılıyor” deyip, tüm hayallerini yıkana kadar!..

★★★

Bu gerçeği öğrendiğinde hayalleri yıkılmıştı ama Cumhuriyet'in böylesine coşkuyla kutlanıyor olması, tertemiz yüreğini büyük sevinç ve mutlulukla doldurmuştu. Hemen eve koşup annesine sarıldı. Kadıncağız şaşırmıştı. “Hayrola, ne oldu yavrum?” diye sorunca, “Beni böylesine muhteşem ve çok özel bir günde dünyaya getirdiğin için sana ne kadar teşekkür etsem azdır anneciğim” dedi. Bu kez canının parçasını kucaklama sırası annesine gelmişti. Gözyaşlarını silerken “Ne mutlu bana. Artık Cumhuriyet'i, onun kurucusu Atatürk'ü çok seven, yaşadığı sürece de onun eşsiz emaneti Cumhuriyet'i severek koruyacak bir oğlum var” diyordu.




★★★

O gün yüreğine yerleşen Atatürk sevgisi yaşamı boyunca artarak sürecekti. İlkokul sıralarından itibaren derslerde bile öğretmenlerine çaktırmadan Atatürk'ü anlatan kitaplar okumaya, kompozisyonlar yazmaya başladı.

★★★

İngiltere başbakanlarından Lloyd George'un anılarını okurken, Atatürk'ü yeterince anlayamadığımızı, bu nedenle de gerektiği gibi anlatamadığımızı fark etti. “Bir insanı en iyi düşmanı tanır” derler. İngiltere başbakanlarından Lloyd George da Atatürk'ten söz ederken “Onun gibi dahiler dünyaya yüzyılda bir gelir. Bu yüzyılda o dahi, maalesef Türklere nasip oldu” diyor, böylece deha yabancısı toplumumuzun, asrın en büyük dahisi Atatürk'ü anlayamadığını ima ediyordu!..

★★★

Zamanla Atatürk'ü okumanın yetmediğine, onu anlatmanın, Cumhuriyet'e ve devrimlere gönül vermiş herkesin görevi olduğuna inandı. Bir yandan Atatürk'ü anlatan tüm kitapları altını çizerek okumaya devam ederken, diğer yandan da hayata geçireceği projelerini düşlüyordu.

Sadece son yıllarda okuduğu kaynak kitapların sayfa sayısı 15 bini bulmuştu. Önce ilk eseri “1881-…”i yazdı. Kendi tiyatrosunda sahnelediği oyun, iki sezon kapalı gişe oynadı ve büyük beğeni aldı.

Onu Atatürk ve Cumhuriyeti konu alan diğerleri izledi…

★★★

Zira ona göre cumhuriyet, bir gecede kurulmuş; mazisi sığ, temelleri zayıf, kafası karışık bir rejim değildi. Boynunda idam fermanıyla dahili ve harici düşmanlara karşı yıllarca sürdürülmüş amansız savaşların, tarifsiz badirelerin, büyük acıların, onca imkansızlıkların içinde başarıya olan mutlak inancın ve kusursuz planların sonunda Mustafa Kemal Atatürk'ün alnında parlamış bir ışıktı.

Cumhuriyet; milletimiz için fazilet, gözünü Anadolu'ya dikmiş devletler için ibret, gelecek nesillerimize hakkıyla aktarmamız gereken en kıymetli emanetti.

Çanakkale'den, Samsun'dan, Amasya Genelgesi'nden, Erzurum Kongresi'nden, Sivas'tan, Sakarya Meydan Muharebesi'nden, Lozan'dan birikip; yedi düvele karşı Ankara'da devrim olan; Bursa'da bir yiğidin kanatlarını hürriyete açtığı, dizlerini emperyalizmin boğazına indirdiği sarı zeybekti Cumhuriyet…

★★★

Cumhuriyet Bayramı'nda doğan, yaşamı boyunca Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyet'in neferi olan tiyatromuzun büyük ustası Müjdat Gezen, 28 Ekim Cumartesi akşamı saat 21.00 de SÖZCÜ Televizyonu'nda konuğum olacak.

İsrail-Hamas çatışmasından yola çıkarak, emperyalizmin coğrafyamıza dönük hesapları karşısında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yedi düvele direnişinin önemini ve eşsiz eseri Cumhuriyet'in giderek daha da yükselen değerini konuşacağız…

Uğur Dündar
 
Üst Alt