Büyük Resim Kursu

  • Konuyu başlatan Silinen üye 831
  • Başlangıç tarihi
S

Silinen üye 831

Dün paylaşmış olduğum yakın zamanda başımdan geçen olayın üzerine hepinizden çok çok güzel geri dönüşler aldım. Öncelikle olumlu ya da olumsuz katkıda bulunan, destek olan ve devamı da gelsin diyen tüm yazar arkadaşlarımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum.

Ben normalde çok yazan hatta yazmayı bırakın konuşmayı dahi (:p) sevmeyen bir insanım. Sanırım mesleğim icabı gün içerisinde çok fazla diyalog kurmak zorunda olmam sebebiyle iş dışındaki sosyal hayatımda genellikle fazla uzun ve ağdalı cümleler kurmayı, saatlerce boş yere çene çalmayı seven bir insan tarzı olamadım. Bir nevi mesleki deformasyon yaşamış oldum. Ancak dün sizlerden almış olduğum güzel tepkilerden sonra sizlerle başımdan geçen çok eski bir olayı paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.

Zamanın behrinde üniversiteden yeni mezun olduğum dönemde ilk mecburi hizmet görevimi yerine getirmek amacıyla atandığım güzide Anadolumuzun bu taşra şehrinde bekar olmanın getirdiği dezavantıjlı durumum hasebiyle başımı sokabileceğim bir ev bulmakta zorlandım. Çünkü burası hem küçük bir şehirdi hem de buralarda bekarları çok fazla sevmiyorlardı. Buradaki insanların görüşüne göre insanlar askerlik görevini tamamlar tamamlamaz evlenmeli ve hemen çılgınlar gibi üremeliydiler. Bir evladın en birinci görevi ana babasının kucağına seveceği bir torun vermek olarak görülüyordu. İşte tam bu sırada aynı kurumda çalıştığım Burak benim kurtarıcım olmuştu. Kendisinin kaldığı evde kirayı ve masrafları bölüşmek şartıyla birlikte kalabileceğimizi söylediğinde henüz başıma geleceklerden habersizdim. Teklifi kabul etmemem için hiçbir sebebim yoktu, üstelik ev arkadaşlığı mevzusuna üniversite hayatım döneminden dolayı pek de yabancı sayılmazdım.

Burak ile ev arkadaşlığı sürecimiz gayet seviyeli bir şekilde devam ederken zaman geçtikçe malesef acı gerçekler yüzümüze çarpmaya başlamıştı. Her ne kadar erkek ortamı goygoyu tatlı gibi görünse de ikimizin de hayatında herhangi bir sevgili vs. gibi bir durum yoktu ve uzun zamandır ikimizin de eline kız eli değmiyordu. İlk başlarda bu durum çok büyük bir sorun gibi görünmese de bir süre sonra bizi rahatsız etmeye başlamıştı.

Ne yaparız nasıl bu durumu değiştirebiliriz diye kafa yorarken Burak'tan akşamları kahveye okey, batak, king oynamaya gitmek gibi makul bir fikir geldi. Ancak ben bu durumu üniversite dönemimde yaşamış olmam nedeniyle bu bataklığa tekrardan düşmek istemiyordum. Zaten kahvede de elini tutabileceğimiz kızlar falan yoktu. Hızlıca bu fikirden vazgeçip alternatifleri aramaya başladık. Ve sonunda bingo!!!! Aradığımız çıkış yolunu bulmuştuk. Aynı iş yerinde çalıştığımız Ayşe isimli bir premenopozal teyzemiz bize resim kursu açıldığını, oraya gidebileceğimizi söylediğinde neler yaşayabileceğimizi tahmin bile edemiyorduk. Ben ki sanat sepet işlerinden zerre anlamayan, hayatındaki en büyük sanatsal faaliyet ortaokulda Helvacıoğlu marka flütle Tayfun'un Hadi Yine İyisin parçasını çalmaya çalışmak olan bir insanım. Mecburi hizmet abazalığının vermiş olduğu yetkiye dayanarak bu kursa yazılmaya karar verdim. Nihayetinde orada karşı cins bireyler olabilme ihtimali hiç de az değildi.

Büyük Resim Kursu adındaki bu kursa yazılmamız sadece 15 dakika sürdü, ilk dersi sabırsızlıkla bekledik. O günü asla unutamıyorum. Dersin yapılacağı salona girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Kursu veren Gönül ismindeki resim hocası bu Anadolu taşrasında bir insanın görüp görebileceği en muhteşem canlı olabilirdi. Hani derler ya ilk görüşte aşk diye, işte öyle bir şeydi bu. Kısa bir tanışma faslından sonra ilk derste genel olarak perspektif nedir, natürmort nedir gibi teknik terimler konuşuldu. Derslerin zamanlaması vs. gibi konularda iletişime geçilmesi amacıyla telefonlar alındı, whatsapp grubu kuruldu ve her şey çok güzel gitmeye başlamıştı. Burak tanışma faslındayken işimizi gizlememiz gerektiğini düşünmüş olacak ki Gönül ne iş yapıyorsunuz diye sorduğunda ikimiz için de memuruz demişti. Neden böyle yaptığı hakkında hiç bir fikrim yoktu ama Gönül'ün daha da ileriye giderek nerede memursunuz demesiyle ikimiz de afallamıştık. Şimdi ne halt yiyecektik acaba? Burak bu konuların çakalı olsa gerek direkt kendine geldi hemen ve SGK'da veri hazırlama ve kontrol işletmeniyiz dedi. Benim bu kurum hakkında hiçbir fikrim yoktu halbuki. Stopaj nedir, muhtasar beyanname nedir, kıdem tazminatı nedir? Bu gibi konularda tam bir cahildim. En ufak bir soru sorulsa bu konuda, gözüne far tutulmuş tavşan edasıyla öylece kalakalacaktım. Neyseki konu daha fazla uzamadı ve biz sonraki derslerde bu konuya hiç girmedik.

Gel zaman git zaman yetenek fakiri bu kardeşiniz ekmek çıkar umuduyla gidip geldiği bu kursta Cin Ali'den öte gidemeyen resimleriyle hayatına devam ederken Gönül ile olan muhabbeti de yavaş yavaş ilerletiyordu. Her şey tam dozunda ve hızında ilerliyor gibi görünüyordu. Ders esnasında ufak ufak bakışmalar, şakalaşmalar devam ederken bazen whatsapptan bu haftaki resmin ne aşamada, çek gönder bir bakayım gibi davetkar mesajlar alıyordum. Yapmış olduğum saçma sapan resimlere bile olumlu yaklaşıyor, ilerleme kaydediyorsun, bu seferki bir öncekinden daha iyi gibi cümlelerle beni teşvik ediyordu. Ve ben tabiki resimlerimin saçma sapan olduğunu ve bunların benim hoşuma gitmesi için söylediğini biliyordum. Bir gün derste karakalem çalışması yaparken kalemimi yanlış tuttuğumu söyleyip eliyle elimi kavramış, 'şu şekilde hatları daha düzgün bir şekilde çizebilirsin'diye göstermişti. O bunu söylerken benim zihnimdeki tek düşünce ise Gönül'ün vücut hatlarının ne kadar düzgün olduğuydu.

Bir süre sonra Burak artık Gönül'e açılmam gerektiğini söylemeye başlamıştı. Bence de artık zamanı geldiğini düşünüp ders arası molası verdiğimiz bir sırada tüm cesaretimi toplayıp çıkışta onu bir şeyler içmeye davet ettim. Verdiği olumlu cevap göğsümde kelebeklerin uçuşmasına neden olmuştu. Sonunda bu abazalıktan kurtulacak, şehrin belki de olabilecek en güzel kızıyla ilişkim olacaktı. Tezkeresini bekleyen bir asker edasıyla dersin bitmesini sabırsızlıkla bekledim ve çıkışta birer kahve içmek için yakınlardaki bir kafeye geçtik. (tabi üçüncü nesil kahve değil bildiğin nescafe 3'ü 1 arada verdiler)

Biraz havadan sudan sohbet ettikten sonra ee hayat nasıl gidiyor falan gibi meselelere gelmiştik. Kendisi kursun pek ilgi görmediğini, bu konuya canının sıkkın olduğundan falan bahsederken ben kıza nasıl açılacağım acaba diye düşünüyordum. Biraz sonrasında ise ilk adım Gönül'den geldi ve 'bana sakın yanlış anlama ama sana birşey söylemek istiyorum, benim için çok zor olacak, söylemeye de açıkçası birazcık çekiniyorum' dedi. Ben ise ona rahat olması gerektiğini, aklından geçen her şeyi bana rahatlıkla söyleyebileceğini belirrtim. Artık avını bekleyen bir aslan edasıyla o sihirli cümlenin Gönül'ün ağzından çıkmasını bekliyordum. Bekleyişim çok uzun sürmemişti ve Gönül dedi ki:

-Macecik, sen SGK'da çalışıyorum demiştin ilk tanıştığımızda. Eşimin epeyce bir sigorta primi borcu var, isteğe bağlı sigorta yaptırmıştık ancak uzun zamandır ödemedi. Haliyle borcu olduğu için sağlıktan da yararlanamıyoruz. Sen bu borcu oradan silebilir misin?

Evet arkadaşlar, ben bu cümleyle beraber Büyük Resim Kursu'nu resmen başarıyla bitirmiştim ve büyük resmi sonunda görebilmiştim.

Buraya kadar okuduysanız sabrınız için teşekkür ederim.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,777
Çözümler
4
Tepki puanı
13,090
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
@Biggie bunu okuduğunda anlatım dili sana bir şeyi hatırlacak :d
 

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,777
Çözümler
4
Tepki puanı
13,090
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
@macecik klavyene sağlık çok güzeldi sonu sürpriz oldu 🚬 anlatım tarzını beğendim artık hep beklerim
 

-a-

Altın Üye
Katılım
15 Şub 2023
Mesajlar
2,616
Tepki puanı
608
Puanları
113
Konum
n/a
Cinsiyet
Erkek
Hocam hikayeye başlarken kurduğunuz cümleler dolayısıyla bir an Burak ile çocuk yapmak için ilişkiniz başladı zannettim. Çünkü bulunduğunuz şehirde hızla üremek bir gelenekti ve imdadınıza çalışma arkadaşınız Burak yetişince bende böyle bir algı bırakmıştı. Neyseki aklımızdan geçen olmadı ve Gönül hoca kalem tutturmak içinde olsa tensel bir temasa girdi sizinle.

Gittiğiniz kafede 3ü1 arada dışında kahve yok muydu? Mesela 2si1 arada veya sadece sütsüz - şekersiz kahve? (black cofee)

Şehrin en güzel kadını olabilecek güzellikte ve vücut hatlarındaki Gönül hanımın eşi prim borçlarını ödeyip size muayeneye geldi mi?
 
S

Silinen üye 831

Hocam hikayeye başlarken kurduğunuz cümleler dolayısıyla bir an Burak ile çocuk yapmak için ilişkiniz başladı zannettim. Çünkü bulunduğunuz şehirde hızla üremek bir gelenekti ve imdadınıza çalışma arkadaşınız Burak yetişince bende böyle bir algı bırakmıştı. Neyseki aklımızdan geçen olmadı ve Gönül hoca kalem tutturmak içinde olsa tensel bir temasa girdi sizinle.

Gittiğiniz kafede 3ü1 arada dışında kahve yok muydu? Mesela 2si1 arada veya sadece sütsüz - şekersiz kahve? (black cofee)

Şehrin en güzel kadını olabilecek güzellikte ve vücut hatlarındaki Gönül hanımın eşi prim borçlarını ödeyip size muayeneye geldi mi?
Burak ve ben heteroseksüel insanlarız @-a- hemcinsimize bir meyilimiz yoktur.
Kafede ne içtiğimin açıkçası hiçbir önemi yoktu, amacım Gönül'ü avlamaktı.
Gönül'ü bir daha hiç görmedim, bir iki defa mesaj attı kursa neden gelmiyorsun diye, bahanelerle savuşturdum, eşini de hiç tanımadım ve görmedim.
 
  • Beğen
Tepkiler: -a-

pumpkin

kabaktan dönenin kaşığı kırılsın
Elmas Üye
Katılım
7 May 2020
Mesajlar
10,113
Tepki puanı
2,225
Puanları
113
Konum
Kreş
Cinsiyet
Kadın
ben çok üzüldüm yaaa :((((

bi benim bi de poyrazın hevesleri kursağımızda kalıyo sanıyodum ama macecik de bizdenmiş 🚬

bi de başta burakla sevgili olcaklar sandım, ben neden ikidir ya ustayla ya ev arkadaşınla shipliyorum seni hgjghjkl
 
S

Silinen üye 831

ben çok üzüldüm yaaa :((((

bi benim bi de poyrazın hevesleri kursağımızda kalıyo sanıyodum ama macecik de bizdenmiş 🚬

bi de başta burakla sevgili olcaklar sandım, ben neden ikidir ya ustayla ya ev arkadaşınla shipliyorum seni hgjghjkl
Senin bilinçaltına inmek lazım @pumpkin var bi sıkıntı ama tam çözemedim daha😁
 

Aura

•paeonia•
Özel Üye
Katılım
12 Ocak 2021
Mesajlar
4,024
Tepki puanı
1,089
Puanları
113
Konum
~
Cinsiyet
Kadın
Artık tarzını kavradığım için bunun gibi bir son beklemekteydim.
Lakin anlatım biçimi merak ettirici ve akışkan, teşekkür ederiz.
Birdahakine görüşürüz.
 

nunu

K♥N
Gezegen yöneticisi
Elmas Üye
Katılım
7 Eki 2022
Mesajlar
13,832
Tepki puanı
4,122
Puanları
113
Yaş
34
Konum
Kocam köylü
Cinsiyet
Kadın
Dün paylaşmış olduğum yakın zamanda başımdan geçen olayın üzerine hepinizden çok çok güzel geri dönüşler aldım. Öncelikle olumlu ya da olumsuz katkıda bulunan, destek olan ve devamı da gelsin diyen tüm yazar arkadaşlarımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum.

Ben normalde çok yazan hatta yazmayı bırakın konuşmayı dahi (:p) sevmeyen bir insanım. Sanırım mesleğim icabı gün içerisinde çok fazla diyalog kurmak zorunda olmam sebebiyle iş dışındaki sosyal hayatımda genellikle fazla uzun ve ağdalı cümleler kurmayı, saatlerce boş yere çene çalmayı seven bir insan tarzı olamadım. Bir nevi mesleki deformasyon yaşamış oldum. Ancak dün sizlerden almış olduğum güzel tepkilerden sonra sizlerle başımdan geçen çok eski bir olayı paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz.

Zamanın behrinde üniversiteden yeni mezun olduğum dönemde ilk mecburi hizmet görevimi yerine getirmek amacıyla atandığım güzide Anadolumuzun bu taşra şehrinde bekar olmanın getirdiği dezavantıjlı durumum hasebiyle başımı sokabileceğim bir ev bulmakta zorlandım. Çünkü burası hem küçük bir şehirdi hem de buralarda bekarları çok fazla sevmiyorlardı. Buradaki insanların görüşüne göre insanlar askerlik görevini tamamlar tamamlamaz evlenmeli ve hemen çılgınlar gibi üremeliydiler. Bir evladın en birinci görevi ana babasının kucağına seveceği bir torun vermek olarak görülüyordu. İşte tam bu sırada aynı kurumda çalıştığım Burak benim kurtarıcım olmuştu. Kendisinin kaldığı evde kirayı ve masrafları bölüşmek şartıyla birlikte kalabileceğimizi söylediğinde henüz başıma geleceklerden habersizdim. Teklifi kabul etmemem için hiçbir sebebim yoktu, üstelik ev arkadaşlığı mevzusuna üniversite hayatım döneminden dolayı pek de yabancı sayılmazdım.

Burak ile ev arkadaşlığı sürecimiz gayet seviyeli bir şekilde devam ederken zaman geçtikçe malesef acı gerçekler yüzümüze çarpmaya başlamıştı. Her ne kadar erkek ortamı goygoyu tatlı gibi görünse de ikimizin de hayatında herhangi bir sevgili vs. gibi bir durum yoktu ve uzun zamandır ikimizin de eline kız eli değmiyordu. İlk başlarda bu durum çok büyük bir sorun gibi görünmese de bir süre sonra bizi rahatsız etmeye başlamıştı.

Ne yaparız nasıl bu durumu değiştirebiliriz diye kafa yorarken Burak'tan akşamları kahveye okey, batak, king oynamaya gitmek gibi makul bir fikir geldi. Ancak ben bu durumu üniversite dönemimde yaşamış olmam nedeniyle bu bataklığa tekrardan düşmek istemiyordum. Zaten kahvede de elini tutabileceğimiz kızlar falan yoktu. Hızlıca bu fikirden vazgeçip alternatifleri aramaya başladık. Ve sonunda bingo!!!! Aradığımız çıkış yolunu bulmuştuk. Aynı iş yerinde çalıştığımız Ayşe isimli bir premenopozal teyzemiz bize resim kursu açıldığını, oraya gidebileceğimizi söylediğinde neler yaşayabileceğimizi tahmin bile edemiyorduk. Ben ki sanat sepet işlerinden zerre anlamayan, hayatındaki en büyük sanatsal faaliyet ortaokulda Helvacıoğlu marka flütle Tayfun'un Hadi Yine İyisin parçasını çalmaya çalışmak olan bir insanım. Mecburi hizmet abazalığının vermiş olduğu yetkiye dayanarak bu kursa yazılmaya karar verdim. Nihayetinde orada karşı cins bireyler olabilme ihtimali hiç de az değildi.

Büyük Resim Kursu adındaki bu kursa yazılmamız sadece 15 dakika sürdü, ilk dersi sabırsızlıkla bekledik. O günü asla unutamıyorum. Dersin yapılacağı salona girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Kursu veren Gönül ismindeki resim hocası bu Anadolu taşrasında bir insanın görüp görebileceği en muhteşem canlı olabilirdi. Hani derler ya ilk görüşte aşk diye, işte öyle bir şeydi bu. Kısa bir tanışma faslından sonra ilk derste genel olarak perspektif nedir, natürmort nedir gibi teknik terimler konuşuldu. Derslerin zamanlaması vs. gibi konularda iletişime geçilmesi amacıyla telefonlar alındı, whatsapp grubu kuruldu ve her şey çok güzel gitmeye başlamıştı. Burak tanışma faslındayken işimizi gizlememiz gerektiğini düşünmüş olacak ki Gönül ne iş yapıyorsunuz diye sorduğunda ikimiz için de memuruz demişti. Neden böyle yaptığı hakkında hiç bir fikrim yoktu ama Gönül'ün daha da ileriye giderek nerede memursunuz demesiyle ikimiz de afallamıştık. Şimdi ne halt yiyecektik acaba? Burak bu konuların çakalı olsa gerek direkt kendine geldi hemen ve SGK'da veri hazırlama ve kontrol işletmeniyiz dedi. Benim bu kurum hakkında hiçbir fikrim yoktu halbuki. Stopaj nedir, muhtasar beyanname nedir, kıdem tazminatı nedir? Bu gibi konularda tam bir cahildim. En ufak bir soru sorulsa bu konuda, gözüne far tutulmuş tavşan edasıyla öylece kalakalacaktım. Neyseki konu daha fazla uzamadı ve biz sonraki derslerde bu konuya hiç girmedik.

Gel zaman git zaman yetenek fakiri bu kardeşiniz ekmek çıkar umuduyla gidip geldiği bu kursta Cin Ali'den öte gidemeyen resimleriyle hayatına devam ederken Gönül ile olan muhabbeti de yavaş yavaş ilerletiyordu. Her şey tam dozunda ve hızında ilerliyor gibi görünüyordu. Ders esnasında ufak ufak bakışmalar, şakalaşmalar devam ederken bazen whatsapptan bu haftaki resmin ne aşamada, çek gönder bir bakayım gibi davetkar mesajlar alıyordum. Yapmış olduğum saçma sapan resimlere bile olumlu yaklaşıyor, ilerleme kaydediyorsun, bu seferki bir öncekinden daha iyi gibi cümlelerle beni teşvik ediyordu. Ve ben tabiki resimlerimin saçma sapan olduğunu ve bunların benim hoşuma gitmesi için söylediğini biliyordum. Bir gün derste karakalem çalışması yaparken kalemimi yanlış tuttuğumu söyleyip eliyle elimi kavramış, 'şu şekilde hatları daha düzgün bir şekilde çizebilirsin'diye göstermişti. O bunu söylerken benim zihnimdeki tek düşünce ise Gönül'ün vücut hatlarının ne kadar düzgün olduğuydu.

Bir süre sonra Burak artık Gönül'e açılmam gerektiğini söylemeye başlamıştı. Bence de artık zamanı geldiğini düşünüp ders arası molası verdiğimiz bir sırada tüm cesaretimi toplayıp çıkışta onu bir şeyler içmeye davet ettim. Verdiği olumlu cevap göğsümde kelebeklerin uçuşmasına neden olmuştu. Sonunda bu abazalıktan kurtulacak, şehrin belki de olabilecek en güzel kızıyla ilişkim olacaktı. Tezkeresini bekleyen bir asker edasıyla dersin bitmesini sabırsızlıkla bekledim ve çıkışta birer kahve içmek için yakınlardaki bir kafeye geçtik. (tabi üçüncü nesil kahve değil bildiğin nescafe 3'ü 1 arada verdiler)

Biraz havadan sudan sohbet ettikten sonra ee hayat nasıl gidiyor falan gibi meselelere gelmiştik. Kendisi kursun pek ilgi görmediğini, bu konuya canının sıkkın olduğundan falan bahsederken ben kıza nasıl açılacağım acaba diye düşünüyordum. Biraz sonrasında ise ilk adım Gönül'den geldi ve 'bana sakın yanlış anlama ama sana birşey söylemek istiyorum, benim için çok zor olacak, söylemeye de açıkçası birazcık çekiniyorum' dedi. Ben ise ona rahat olması gerektiğini, aklından geçen her şeyi bana rahatlıkla söyleyebileceğini belirrtim. Artık avını bekleyen bir aslan edasıyla o sihirli cümlenin Gönül'ün ağzından çıkmasını bekliyordum. Bekleyişim çok uzun sürmemişti ve Gönül dedi ki:

-Macecik, sen SGK'da çalışıyorum demiştin ilk tanıştığımızda. Eşimin epeyce bir sigorta primi borcu var, isteğe bağlı sigorta yaptırmıştık ancak uzun zamandır ödemedi. Haliyle borcu olduğu için sağlıktan da yararlanamıyoruz. Sen bu borcu oradan silebilir misin?

Evet arkadaşlar, ben bu cümleyle beraber Büyük Resim Kursu'nu resmen başarıyla bitirmiştim ve büyük resmi sonunda görebilmiştim.

Buraya kadar okuduysanız sabrınız için teşekkür ederim.
Ben sabırsız bir tip olduğum için okurken lan sonunu mu okusam sonunu oku boşver sonunu oku diyerek okudum 🤣🤣🤣
Sonda yıkılmadım kadının bir ilgisinin olmadığını az çok bu tip kurslara gitmiş bulunduğumdan kahve içmenin normal olduğunu düşünerek karar vermiştim.
Sgk olayını beklemiyordum.🤣🤣🤣
Nasıl bir kem küm yaptın. Merak etmedim desem yalan olur.🤣🤣🤣🤣
 

Lotus

Özel Üye
Platin Üye
Katılım
16 Nis 2023
Mesajlar
7,086
Tepki puanı
1,969
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Amaaa diye kaldım. Sağlık olsun. Yine sade, hoş.
 
Üst Alt