düşünce ve duygular ikisi de birbiriyle sürekli ilişki içinde oluyor. tabii ki yer yer ikisinden biri ağır basabiliyor, ama tamamen tek taraflı da olmuyor. şöyle örnek vereyim, geçirdiği bir kaza sonucu beynindeki limbik sistemle ilgili olan kısım hasar gören bir hasta (limbik sistem duyguları kontrol eden mekanizma) hastaneden taburcu oluyor. yakınları kutlamayı balık, pizza, hamburger, barbekü vs. hangi tarz restoranda yapmamızı istersin diye soruyorlar. duygusal düşünme özelliğini yitiren hasta bunların hepsine nötr olduğu için seçim yapamıyor. çünkü yemek seçerken zevklerimizi, damak tadımızı, canımızın ne istediğini düşünerek hareket ediyoruz. duygusal düşünme olayı da aynı şekilde, tamamen duygusal olarak değerlendirdiğimiz davranışlarda bile o kişinin o duygu haliyle kendince mantıklı bir seçim yapması söz konusu oluyor. bir de ona örnek verip uzatmayayım, eminim ki kafanızda canlanır :)
