Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,376
Çözümler
4
Tepki puanı
12,953
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Bedir Savaşı’nın Sonuçları:
Müşrikler açısından Bedir Savaşı’nın sonuçları;
1- Mekke müşrikleri önemli şahsiyetlerinin bulunduğu yetmiş kişiyi kaybetmiş, yetmiş kadar da esir vermişlerdi. En önemlisi Kureyşliler savaşmak amacıyla sefere çıkmışlardı. Tam teçhizatlı bir ordu hazırlanmıştı.
2- Önemli sayılacak ölçüde savaş ganimeti bırakarak Mekke’ye dönmüşlerdir. Kaynaklar Müslümanların eline 150 deve, on at, sayısız kırmızı kadife, çok sayıda askeri malzeme, ev eşyası ve elbise geçtiğini kaydeder.
3- O güne kadar küçümsedikleri Müslümanlardan ağır bir darbe yiyerek Mekke’ye dönmüşlerdi. Doğal olarak Arap yarımadasında büyük bir itibar kaybı yaşadılar.
4- En önemlisi de ticaret yolları tehlikeye düşmüş oldu. Bedir yenilgisinden sonra yeni ticaret yolları arayışları bunun göstergesidir.
5- Mekke’de her evde bir matem havası yaşandı. Kayıpları çok fazlaydı. Bazı evlerden iki, üç ve dört kişinin Bedir savaşında öldüğü bir gerçektir.
6- Bedir zaferi sadece Mekke müşriklerini değil Medine ve çevresinde yaşayan diğer müşrikleri, Yahudi ve münafıkları da üzüntüye sokmuştu.
Müslümanlar açısından Bedir Savaşı’nın sonuçları:
1- Askerî açıdan Hz. Peygamber’in tartışılmaz otoritesini ortaya koymuştur.
Hz. Peygamber’in askeri dehası, taktik becerisi bu savaşta ortaya çıkmış ve sonraki savaşlar için de örnek teşkil etmiştir.
2- İslam dininin yayılmasına önemli bir katkı sağlamıştır.
3- Müslümanlara sosyal, siyasi, askeri ve iktisadi açıdan önemli bir itibar kazandırdı.
4- Arap yarımadasındaki kervan geçiş yolları Müslümanların kontrolü altına girmiştir.
5- Maddi açıdan hem savaş ganimetleri hem de esirlerden alınacak fidyeler mali açıdan sıkıntı çeken Müslümanlara bir nefes aldırıyordu. Öyle ki, esirleri her birinin fidyesi durumlarına göre 4.000, 3.000, 2.000 ve 1.000 dirhem olarak belirlenmişti.
6- En önemlisi kendilerinden üç kat büyüklükte ve daha teçhizatlı olan bir orduyu kısa bir sürede ağır bir yenilgiye uğratmışlardı. Bu durum da Müslümanlarda önemli bir özgüven sağlamıştı. Ayrıca Müslümanlar savaş teçhizatıyla değil, kervanın önünü kesmek için çıkmışlardı. Şartların değişmesiyle hemen savaş düzeni alınmış, sancaklar dağıtılmış ve
parolalar belirlenmişti. Bu da Peygamberimizin askeri dehasını ve cesaretini gösteren önemli bir gelişmedir.
7- Bedir zaferi sadece Mekke müşriklerine değil diğer düşmanca tavır sergileyen kesimlere karşı da bir gözdağı veriyordu.
8- Allah’ın Müslümanlara olan yardımı Kur’an’da açıkça belirtiliyordu. Özellikle Enfal suresi Bedir’de yaşananlara ışık tutuyordu. Ganimetlerin taksimi, Kureyş ordusunun durumu, Müslümanların bazı olaylara karşı tepkisi, bir gece önce yağan yağmurun İslam ordusuna sağladığı avantaj gibi hususlar ayetlerle açıklanıyordu. Ayrıca Allah (c) meleklerini de
yardıma göndermiştir. Hz. Peygamber’in Bedir savaşında hem ölülere hem de esirlere uyguladığı muamele sonraki savaşlar için de bir örnek teşkil etmiştir. Hz. Peygamber
Müslümanları sonradan sıkıntıya sokacak, onları pişman edecek hiçbir harekete izin
vermedi. Müslümanlar insanlık suçu sayılacak tutum ve davranışlardan kaçınarak günümüz evrensel normlarında bile bulunmayan ve daha önce savaş tarihinde rastlanmayan eşsiz uygulamalar ortaya koymuşlardır İbni Hişam’da yer alan rivayete göre, Bedir gazvesinin zafer ile sonuçlanması sonucu Müslümanların eline ilk defa bu kadar büyük bir ganimet geçmişti. Savaş bittikten sonra, bu ganimetlerin paylaştırılması hususunda Müslüman askerler
arasında ihtilaf çıksa da olay üzerine inen Enfâl suresinin ilk ayetleri ihtilâfı ortadan
kaldırarak ganimetleri Allah ve resulüne tahsis etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber’in
emriyle Müslüman askerler tarafından savaşta elde edilen ganimetlerin hepsi bir araya toplandı ve Bedir dönüşü Medine’ye üç günlük mesafede bulunan Safra ’da “Seyerü Şi’b” diye anılan bir yerde Hz. Peygamber tarafından mücahitler arasında eşit olarak dağıtı.
Esirler bağlanarak Medine’ye getirildi. Ancak esirlere hiçbir şekilde kötü muamele yapılmadı. Hatta yolculuk esnasında Müslümanların yaya olarak, esirler ise hayvanlara bindirilerek gelmişlerdir. Savaş esnasında yırtılan elbiseleri Peygamberimizin talimatıyla değiştirilmiş, Müslümanlar yiyeceklerini onlarla paylaşmıştır. Müslümanların ekmeklerini esirlere verdiği, kendilerinin sadece hurmayla yetindikleri bir gerçektir. Esirlerden sadece Nadr b. Haris ve Ukbe b. Ebu Muayt öldürülmüştür. Nadr b. Haris, Rasulullah’a hakaret ederek çok kötü sözler
söylediği ve ayrıca Mekke döneminde Hz. Peygamber’i ve Müslümanları ağır işkencelere tabi tuttuğu için, Ukbe b. Ebu Muayt ise Resulullah’a olan düşmanlığı, O’na yaptığı ağır işkenceler ve hakkında söylediği çirkin şiirler sebebiyle cezalandırılmışlardır. Diğerleri hakkında ise Müslümanlar değişik görüşlere sahiptiler. Sa’d b. Muaz ve Hz. Ömer gibi sahabeler ilk savaş olması ve düşmanlıkları sebebiyle öldürülmeleri gerektiğini savunmuşlardır. Hz. Ebu Bekir ise esirlerin çoğunun akraba olduklarını ve ileride Müslüman olabilecekleri ihtimaliyle fidye karşılığı serbest bırakılmalarını savunmuştu. Abdullah b. Revaha ise ağır işkencelerden sonra öldürülmelerini istiyordu. Hz. Peygamber tüm tarafları
dinledikten sonra esirleri fidye karşılığı serbeste bırakılmalarına karar verdi. Sadece
yedi kişinin maddi durumu olmadığı için karşılıksız serbest bırakıldı. Esirler arasında Peygamberimizin damadı Zeynep’in kocası Ebu’l As’da vardı. Zeynep kocasını kurtarmak için annesi Hatice’nin kendisine hediye ettiği gerdanlığı fidye olarak göndermişti. Peygamberimiz Hz. Hatice’nin gerdanlığını görünce çok duygulandı ve Ebu’l As’ı elinde bulunduran sahabeye, isterse karşılıksız salıvermesini ve gerdanlığı Zeynep’e geri göndermesini söyleyince, Ebu’l As serbest bırakıldı ve anne hediyesi gerdanlık Zeynep’e geri gönderildi. Ancak bunun karşılığında Ebu’l As’tan Zeynep’i Medine’ye göndermesi sözü alındı.
 
Üst Alt