Aşkın Bilimsel Tanımı Nedir?
Aşk benden geçti! Bu yaşta aşk mı olur diyenlerden misiniz? Yoksa siz de aşka olan tüm inancınızı kayıp mı ettiniz? Belki de aşkla da olmuyor, aşksız da diyorsunuzdur. Bir neden ve bir çözüm arıyorsunuz belki de aşka dair...
Bilim insanları aşkın fizyolojik oluşumunu çoktan çözdü. Bilimsel açıklaması: Çok miktarda adrenalin, serotinin ve biraz da oksitoksin salgılamamız. Âşık olduğumuz sıradaki coşkuyu, motivasyonu, mutluluğu bu salgılara borçluyuz.
Tüm bu beyin kimyasallarının, hormonların, yaşadığımız romantizmin bilimsel açıklaması olarak karşımıza çıkması ne tuhaf değil mi? Kafamızın içindekileri, bizde aşk duygusunu uyandırması kanıtlanmış. Aşkı uyandıran aynı beyin bölgesi annelik içgüdüsünün ve romantik duygularının da oluşumuna neden oluyor.
Bu içgüdülerin tümünün var oluşunun nedeni ise en temelde türlerin üremesini ve devamlılığını sağlamak olduğu da biliniyor. Yani türlerin devamlılığı için kadın ve erkeği bir arada tutmayı başaran aşk var oldu.
Birçok araştırmada yapılan deneylerde aşkı diğer ilişkilerden ve duygu durumlarından ayırt etmek için denekler üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmış. Görülmüş ki kişiye birçok fotoğraf gösterildiğinde deneğin verdiği tepkiler normalleşirken, âşık olduğu kişinin fotoğrafı gösterildiğinde tüm bahsedilen kimyasallar, hormon ve salgılarda anormal bir artış görülmüştür.
Âşık olduğunu söyleyen birçok kişiye ne hissediyorsun sorusu sorulduğunda, benzer semptomlara rastlanmıştır. Bu semptomlar genelde şöyle: Açıklanamaz bir sevinç ve coşku hali ama aynı anda açıklamaz bir garip gerginlik ve kalbin deli gibi çarpması. Bu açıklaması mümkün olmayan duygulara neden olan ise yine bilim adamlarının incelemesine göre beynimizin feniletilamin adında doğal bir amfetaminin salgılanması. Ardından böbrek üstü bezlerini vücutta adrenalin ve noadrenalin pompalanıyor. Aslında bu hormonlar vücudun stresle başa çıkması için salgılanan hormonlar olarak bilinmektedir.
Fakat aşk insanda pozitif stres yaratıyor. Böyle bir stresin fizyolojik karşılığı hani hep duyarız ya âşık olduğum anda sanki midemde kelebekler uçuşuyordu diye işte bu hissi yaratan da tam da bu hormonlar.
Ve bir anda hayatımızın odak noktasına tahtını kuruveriyor aşk. Âşık olunan kişi tutku odağınız oluyor. Artık ondan başka birini düşünemez hale gelirken, zaman zaman aklınızı oynattığınızdan şüpheye düşürebiliyor sizi.
Yine yapılan araştırma gösteriyor ki size bunu hissettiren beynin obsesif kompülsif bozukluğa neden olan hastalık yaratan serotenin miktarının %40 düşmesi, âşık olunduğu anda da aynı etkiyi yaratıyor, âşık olma sırasında seroteninizde %40 düşme görülüyor. Serotinin düşmesine bağlı olarak kişide anksiyete ve depresyona neden oluyor.
Böyle durumlarda ise kişi aşk duygusunu mutlulukla değil, acı verici bir duygu olarak algılıyor. Ama bu geçici bir durum... Âşık olunan kişiyle geçirilen bir yılın ardından tekrar ölçümler yapıldığında serotinin seviyesinin normale düştüğü görülüyor...
