Aşk ve Engeller Üzerine - Nuit Blanche

De-Niro

Bronz Üye
Katılım
25 Nis 2023
Mesajlar
731
Tepki puanı
390
Puanları
63
Konum
Bâbil
Cinsiyet
Erkek


Oldukça çetrefilli bir konuyu müthiş bir görsellikle ele alan sözde kısa özde uzun bir film Nuit Blanche.

Kanadalı yönetmen Arev Manoukian’ın aldığı birçok uluslararası ödülle ismini duyurmasına vesile olan bu film, çoğu zaman uzun metrajlı filmlerde bile anlatmaya yetmeyecek kadar geniş bir konuyu 5 dakikada zerreden kürreye kadar anlatarak müthiş bir iş başarıyor. Filmin diyalogsuz ve metinsiz çehresine rağmen bu kadar şaşaalı olmasının ana sebebi, ele aldığı konuyu usta işi bir kurgu ve muhteşem efektlerle zenginleştirmesi. Super slow motion (ultra yavaş çekim) tekniğini sonuna kadar kullanan film, fona yerleştirdiği etkileyici müzikle harika bir sentez oluşturarak, adeta bir Bach senfonisine dönüşüyor.

Peki gerçekten filmin söylediği gibi aşk engel tanımaz mı? Ya da birdenbire, yani halk dilinde söylendiği gibi ilk görüşte aşk mümkün olabilir mi?

İlk sorudan başlayarak fitili ateşleyelim. Aşk denen mefhum, varlığın zirve noktası olan öz’den hareket edip, dış dünyanın eteklerine kadar önüne gelen her şeyi yıkıp hedefe doğru yürüyen ve gittikçe büyüyen devasa bir çığ kütlesi midir? Divan edebiyatı ve çeşitli efsanelerden yola çıktığımızda, aşka barikat kurmanın imkansız olduğu söylenir daima. Ferhat’ın dağları delmesi bu anlamda çok ama çok güçlü bir metafordur. Çünkü taş, mahlukatın sert ve gücül yanını sembolize eder. Halk dilimize yerleşen ‘taş olsa erirdi’ gibi kalıpsal söz öbekleri, taşın bu sert ve gücül kuvvetini işaret eder özünde. En nihayetinde aşkın, taşı bile delen bir kuvvet olduğunu fısıldar bize Ferhat ile Şirin kıssası. Aynı hakikati farklı bir hikâyat üzerinden anlatır bize Leyla ile Mecnun kıssası. Mecnun’un içinde filizlenen aşk, Mecnun’un aşka istidadını engelleyen dünyevi barikatları tuzla buz eder ve Mecnun hakiki bir aşığa dönüşür. Mecnun’un aşkının ispatı; maşuğuna kavuşmasında değil, aşkının uhrevi boyutuna erişip yeryüzünden âzâde oluşunda yatar.

Ki aşk, engelsizlikle yürüyen bir şey de değildir esasında. Aşk, engellerden beslenen bir zorlu süreçtir. Kişi; engelsiz ve kolay bir güzergâhta yürüdüğü vakit, aşkın künhüne varması söz konusu olamaz şüphesiz. Çünkü hakiki aşıkların dediği gibi; aşkın hakikati vuslatta değil firâktadır. Yani zora talip olmakla başlar aşk. Kolay bir tecrübeden aşkın vuzuha ermesi nâmümkün. Bu sebeple, aşk engel tanımaz gibi bir söz bile fuzûli bir kelamdır diyebiliriz. Zira aşk engel tanımaz demek, aşkın engelden doğan evveliyatından bihaber olmak ve aşkın hakikat düzleminde engel ve mania kavramlarına eşit paralelde olduğunu keşfetmemek demektir.

Gelelim ikinci konuya. Birdenbire yada diğer tabirle ilk görüşte aşk mümkün müdür?

Rasim Özdenören‘in Aşkın Diyalektiği adlı eserinde söylediğine bakılırsa; gayet mümkün bir durumdur bu. Fakat üstad bu tespiti yaparken; kişilerin gördüğü kişiye aşık olmalarının o andan ibaret bir durum olmadığını, aksine bu sürecin bir evveliyatı olduğunu iddia eder. Örneğin şöyle bir söz söyler: ‘mevcut olmayan bir yere gitmek isteyen birinin, aslında gitmek istediği bir yer mevcut değildir’. Yani kişi düşünde, hayalinde, tasavvurunda bir numûne, bir portre belirler ve bir sergiyi andıran dünya hayatında öyle bir tabloya rast gelir ki; o kurguladığı ve tahayyül ettiği portreyle birebir uyuştuğunu farkeder. İşte o vakit başlar aşk, başlar tamlayış, tamamlayış, tamamlanış. Yoksa evveliyatı olmayan bir şeyin, salt fiziksel görüntü yada anlık heyecan ile aşk diyarına tevdi olması mümkünat dahilinde değildir.

Konuya dair diğer bir çarpıcı tespite ise Sabahattin Ali‘nin Kürk Mantolu Madonna kitabında Raif Efendi‘nin aşık olduğu kadın olan Maria Puder hakkında söylediği sözde rastlıyoruz: “O, benim hayalimdeki bütün kadınların bir terkibiydi“.

Parçadan bütüne doğru yol alan yapboz teoreminden bahsediyor şüphesiz Sabahattin Ali. Patrick Süskind‘in Koku romanının ana karakteri olan Jean Baptiste Grenouille‘nin bütün kadın kokularını birleştirip en sonunda o yekpare ve muhteşem kokuya erişmek istemesiyle ilişkilendirebiliriz Raif Efendi‘nin söylemini. Hayalde yada gerçekte tanınmış bütün kadınlardan birer parça alarak o mutlak numuneyi tahayyülünde oluşturan Raif Efendi, gayet rahatlıkla Maria Puder üzerine bina edebiliyor ve kati bir kararla hayalindeki tabloyu bu muamma porteyle birleştirebiliyor. İşte burada ilk görüşte aşk yada birdenbire aşk denen kavramın altında yatan hikâyatın üzerindeki perde açılıp mutlak hakikat kendini sahneye koyuyor. Bu kati terkipten sonra mürekkep olan zâtın, aşk yükleminde özneliğe geçiş safhası başlıyor.

İşte 5 dakika süren bu kısa film, tüm bu sorulara sessiz ve derin izahatlar getiriyor. Çarpmaya ramak kala tuzla buz olan araba, yada kırılarak yerle bir olan cam bölme; aşkın maneviyatı karşısında yıkılmaya mahkum olan maddiyatı simgeliyor. Ve film bize bittiğinde adeta şu gerçeği fısıldıyor: “aşka engel yoktur, aşka ağyâr olanlar dışında
 

Fluffy

🐼
Elmas Üye
Katılım
28 Şub 2023
Mesajlar
21,213
Çözümler
1
Tepki puanı
2,947
Puanları
113
Yaş
34
Konum
Miuw
Cinsiyet
Kadın
Tanır bence....
Bazen ufacık şeyler kilometrelerce öteye fırlatır
 

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,917
Çözümler
4
Tepki puanı
13,127
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Gelelim ikinci konuya. Birdenbire yada diğer tabirle ilk görüşte aşk mümkün müdür?

Önce filmi izlemem gerek

Fakat şu soruya kendi kanaatime göre cevap vereyim

Birdenbire aşk olmaz ilk görüşte de aşk olmaz

Hiçbir şey birdenbire olmuyor

Hatta kazalar bile birdenbire olmuyor oluşuk safhasında kiminde kısa kiminde uzundur
 

De-Niro

Bronz Üye
Katılım
25 Nis 2023
Mesajlar
731
Tepki puanı
390
Puanları
63
Konum
Bâbil
Cinsiyet
Erkek
Önce filmi izlemem gerek

Fakat şu soruya kendi kanaatime göre cevap vereyim

Birdenbire aşk olmaz ilk görüşte de aşk olmaz

Hiçbir şey birdenbire olmuyor

Hatta kazalar bile birdenbire olmuyor oluşuk safhasında kiminde kısa kiminde uzundur

Film 5 dakika Chen hanim.Yazinin uzun olmasi sizi yaniltmasin. : )
 

De-Niro

Bronz Üye
Katılım
25 Nis 2023
Mesajlar
731
Tepki puanı
390
Puanları
63
Konum
Bâbil
Cinsiyet
Erkek
Uygun anımda izleyip gelirim buraya

Tabi.Ilk olarak filmi izleyin,uzun yazilar okumayi seviyorsaniz okumanizi da ayrica salik veririm.Zira konu biraz goreceli.Karsit gorus ve fikirler her daim havsalamiz da guzel bir yer edinir.Ask metaforu her insanin zihnin de farkli bir imge ile nesv-u nema oluyor. : )
 

De-Niro

Bronz Üye
Katılım
25 Nis 2023
Mesajlar
731
Tepki puanı
390
Puanları
63
Konum
Bâbil
Cinsiyet
Erkek
Aşk savurmaz yakar
Aşksızlıktan

Güzel bir yere değindiğiniz "Aşksızlık"tan...

Aşkı anlattığını sananlar aşkı anlamayanlardır.Aşkı anlatmaya çalışanlar ise aşkı tanımaya her kelimede biraz daha yaklaşmayı münacaat kabul eyleyenlerdir.
 
Üst Alt