Anne Frank’ın Ailesi Nasıl Saklandı?

Cherry

Platin Üye
Katılım
17 Tem 2023
Mesajlar
9,757
Çözümler
1
Tepki puanı
2,463
Puanları
113
Konum
ab inferno
Cinsiyet
Kadın
Frank ailesi Almanya’da yükselen Nazi hareketi nedeniyle Hollanda’ya ilk taşındıklarında, Yahudiler olarak, artık istenmedikleri ülkelerinden kaçacak bir yer bulduklarını ümit etmişlerdi. Amsterdam’daki yaşamları güzel başlasa da (Otto Frank’in başarılı bir işletmesi vardı ve kızları Margot ile Anne iyi arkadaşlar edinmişlerdi) çok uzun sürmedi. 1930’ların sonunda Alman güçleri Hollanda’yı da tehdit etmeye başladığında Otto, ailesini buradan kaçırmaya, hiç olmazsa saklanacakları bir yer bulmaya çalışıyordu.
Hollanda’dan kaçmanın imkânsız görünmeye başlamasıyla Otto Frank’in aklına yeni bir fikir geldi. II. Dünya Savaşı esnasında Hollanda’nın işgal edilmesiyle beraber yahudilere getirilen kısıtlamalar yüzünden Anne Frank, ailesi ve başka bir aile daha ile bir iş yerinin arkasında gizli bulunan bir evde, hiç dışarı çıkmadan tam iki yıl yaşar... tabi onlara yardımcı olan arkadaşları vasıtasıyla..
263 numaralı binadaki ofisin arkasında küçük bir daire oluşturdular. Yeri hazırlamak için gizlice konserve ürün, kurutulmuş balık, tahıl ve diğer ihtiyaçların yanı sıra mobilya, yatak takımı, mutfak eşyaları ve tabak stokladılar.
- Otto Frank, Anne'nın babası

“Hayatta kalma şansı bulduysanız, bunu başaramayanlar için konuşmak görevinizdir. Umarım dünya tarihinde böylesi bir zulmün tekrarlandığını asla görmeyiz!”

- Nanette Konig, Anne'nın çocukluk arkadaşı

Henüz küçük bir çocukken İkinci Dünya Savaşı’nın acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan Anne Frank, 12 Haziran 1942’de günlük tutmaya başladı. Bu tarih, onun doğum günüydü ve günlüğü de yeni yaşına adanmış bir hediye… Sürgündeki Hollanda hükümetinin Kültür ve Bilim Bakanı Bolkenstein’ın radyoda yaptığı bir konuşmayı dinleyene kadar, sayfaları yalnızca kendisi için doldurdu. Bakan konuşmasında, gelecek kuşakların savaşın dehşetini anlayabilmesi, Almanların zulmüne şahitlik edilebilmesi için kayıt altına alınmış tüm belgelerin yayımlanması gerektiğini ifade ediyor, buna örnek olarak günlükleri gösteriyordu. Artık savaştan sonra bir kitap yayımlama hayalleri kuruyordu Anne, günlüğü de temel taşı olacaktı. Ne var ki henüz on beş yaşındayken, Bergen-Belsen toplama kampında hayatını kaybetti.

Ölümünden sonra yazdıklarını onun adına yayımlayan ise ailenin sağ kalan tek üyesi ve çok sevdiği babası Otto Frank oldu. O günden bu yana Anne Frank’ın Hatıra Defteri, dünyanın en çok okunan eserlerinden biridir.

“Günlük tutmak benim gibi biri için tuhaf bir duygu. Yalnızca daha önce hiç yazmadığımdan değil. İleride ben de dahil hiç kimse on üç yaşında bir kızın aklından geçenlerle ilgilenmeyecekmiş gibi geliyor. Fakat aslında bunun hiçbir önemi yok, ben yazmak ve daha da önemlisi kalbimden geçen bir sürü şeyi ortaya dökmek istiyorum.”

 
Üst Alt