- Katılım
- 17 Tem 2023
- Mesajlar
- 9,765
- Çözümler
- 1
- Tepki puanı
- 2,465
- Puanları
- 113
- Konum
- ab inferno
- Cinsiyet
- Kadın
20 Haziran 2001 tarihinde Andrea Yates, 5 çocuğunu evlerindeki küvette tek tek boğarak öldürdü.
Basında büyük yankı uyandıran bu vahşi olay, altında pek çok psikolojik rahatsızlık barındırıyor.
En küçüğü 6 aylık olmak üzere 7, 6, 4 ve 2 yaşlarında çocukları da olan Andrea, eşi Rusty ile 1993 yılında evlendi.
Andrea, gençlik yıllarından beri bulimia ve depresyon ile boğuşuyordu. 17 yaşındayken intihar etmeyi düşündüğünü bir arkadaşına bile söylemiş. Ardından yaşamı daha olumlu ilerleyen Andrea, eşi Rusty ile tanışıyor ve evleniyor.
Rusty ve Andrea, "doğanın onlara izin verdiği kadar" çocuk yapmaya karar verirler ve bu nedenle ilişkilerinde hiç korunmazlar.
Bu nedenle evliliklerinin ilk 7 yılında 5 çocuk sahibi olurlar. Yates ailesinin durumu ilk 3 çocuğa kadar normal ilerlerken 4. çocukları olan Luke doğduktan sonra Andrea'da bir takım psikolojik sorunlar meydana gelmeye başladı.
Andrea, doğum sonrası ağır bir depresyon yaşadı. Eşi Rusty onu sürekli tırnaklarını ve parmaklarını yerken buluyordu. Birkaç gün sonra hap alarak intihara kalkıştı.
Hastaneye kaldırılan Andrea, antidepresan tedavisi sonrasında evine gönderilse de birkaç gün sonra bıçakla boynunu kesmeye çalışırken eşine yakalandı. Bir kez daha hastaneye kaldırıldı ve aile daha küçük bir eve taşındı.
Bu olaylardan 1 ay sonra iki kere daha intihara kalkışan ve sinir krizi geçiren Andrea'ya doğum sonrası psikoz teşhisi konuldu.
Hastalık ile mücadele etmenin yeni bir çocuk yapmak olduğunu düşünen çift, 2000 yılında son çocukları olan Mary'i yaptılar. Başta her şey yolunda ilerlese de 2001 yılında Andrea'nın babasının ölmesi üzerine işler rayından çıktı.
Kızı Mary'i beslemeyi bırakan Andrea, ilaçlarını almamaya başladı. Daha sonra yeniden hastaneye kaldırılan Andrea, doktor kontrolünden çıkmıyordu.
20 Haziran 2001 yılında doktoru tarafından çocuklarını görmesi için serbest bırakılan Andrea, 5 çocuğunu küveti doldurarak boğdu.
Andrea 5 çocuğunu küvette boğduktan sonra önce polise sonra da eşi Rusty'e haber vermiş. Açıklamasında ise çocuklarını doğru yetiştiremediğini ve onları öldürerek cennete gitmelerini sağladığını söylemiş.
Andrea, idam edileceğini düşünerek polisi aramış olsa da postpartum depresyon ve şizofreni nedeniyle akıl hastanesine kapatılmış ve ömür boyu hapis cezası almış.
Polisler, en büyük oğlu Noah'ın cansız bedenini küvette yüzer halde bulurken, diğer çocukları ebeveynlerinin yatağında battaniyeye sarılmış ve cansız olarak bulmuş.
Daha önce de psikolojik problemler ile mücadele eden Andrea ve eşine doktorlar uzun süre çocuk yapmaktan uzak durmalarını söylese de çareyi 5. çocukta aramaları bu sonucu doğurmuş.