İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Bu sosyallik onun toplum içinde yaşamasını zorunlu kılar. Toplum içinde yaşamak aynı zamanda bireyin mutlu olması ve kendini geliştirmesi için de şarttır. Ancak toplum içinde yaşamak kişilere birtakım görev ve sorumluluklar da yükler.
Kişilerin toplum içinde belirli normlara uymasını sağlayan kurallara biz toplumsal düzen kuralları demekteyiz. Bu yazıda toplumsal düzeni sağlayan kuralları nelerdir buna değineceğiz.
Toplumsal düzeni sağlayan büyük ve küçük çapta çok fazla kural dizisi vardır. Biz bunlardan en öne çıkanlara değinelim. Toplumsal düzeni sağlayan başlıca kurallar şöyle sıralanabilir:
Ahlâk kuralları
Din kuralları
Örf ve adet kuralları
Hukuk kuralları

Ahlak Kuralları
Birey davranışlarını iyi veya kötü, doğru veya yanlış olarak değerlendiren kurallara genel olarak ahlâk kuralları denir. İnsansa ahlaki açıdan iyi davranışı sergilerse toplumdan saygı görür. Eğer kötü davranışta bulunursa toplum tarafından olumsuz tepki görür.
Ahlâk kuralları hiç şüphesiz zamana ve topluma göre farklılık gösterir. Bu nedenle ahlâk kurallarını sınıflandırmak pek kolay değildir. Hatta bir ülkenin farklı bölgelerinde farklı ahlâki değerler geçerli olabilir.
Ahlâk kurallarını ihlal etmenin maddi bir yaptırımı yoktur. Eğer ahlâka uygun olmayan bir davranış sergilerseniz bunu düzeltecek fiziki bir mekanizma yoktur. Bu kuralların yaptırımı vicdani bir yaptırımdır. Ayrıca toplumdan dışlanma ve saygı görmeme de kişiyi ahlâk kurallarına uymaya iten bir manevi yaptırımdır.
Din Kuralları
İnsan ve inandığı yaratanı arasındaki ilişkiyi düzenler. Din kurallarının kaynağı kutsal varlıklardır. Farklı dinlerde farklı kurallar mevcuttur. Örneğin domuz eti yememe İslamiyet'te bir kuralken Hristiyanlıkta böyle bir kural yoktur.
Din kuralları kişiyle yaratıcı arasında olsa da nihayetinde toplumu düzenler. Din tarihin her devrinde toplumu bir araya getiren değerlerden en önemlisi olmuştur. Hatta hukuk kurallarının ön plana çıktığı son birkaç yüzyıl hariç tutulursa din kuralları genel olarak hukukun yerine de geçmiştir.
Günümüzde din kurallarının çoğu hukuk sisteminde maddi bir yaptırımı yoktur. Kişi yaptığı dine uygun olmayan fiilin hesabını yaratıcısına verir. Farklı inançlarda bu manevi yaptırımlar farklılık gösterebilir

Örf ve Adet Kuralları
Örf ve âdetler bir toplumda çok uzun zamandan beri var olan davranış kurallarıdır. Toplumu oluşturan bireyler bu kuralların gerekli olduğunu düşünerek bu kurallara uyarlar. Örf ve adet kurallarına uymayı gerekli kılan en önemli etmen diğer bireylerin saygısıdır.
Bir toplumda o toplumun örf ve âdetlerine uymayan genellikle dışlanır ve saygı görmez.
Örf ve adet kuralları direkt maddi bir yaptırıma konu olmasa da toplumsal düzen açısından çok ama çok etkilidirler. Bazen örfe uymak için kişi hukuk kuralının dahi dışına çıkar. Yani örf emrettiği taktirde kişiler suç işleyebilir.

Hukuk Kuralları
Toplumu düzenleyen kuralların içinden en etkin olanları hukuk kurallarıdır. Hukuk kuralları son yüzyıllarda modern devletin ortaya çıkmasıyla diğer kurallara göre daha ön plana çıkmıştır. Bunun nedeni hukuk kurallarının maddi bir yaptırımının olmasıdır.
Hukuka uygun bir davranışta bulunmadığınız zaman devlet gücü devreye girer ve sizi cezalandırır. Ayrıca hukuk ile yapmak istemediğiniz bir şeyi zorla da yapmak durumunda kalabilirsiniz.
Hukuk kurallarının kaynağına baktığımız zaman diğer toplumsal düzen kuralları olduğunu görmekteyiz. Ancak insanlar zamanla diğer kurlları doğrudan almak yerine bunları akılcı bir sisteme oturtarak toplumsal düzeni sağlamaya yetecek hukuk kurallarını meydana getirmişlerdir
Kişilerin toplum içinde belirli normlara uymasını sağlayan kurallara biz toplumsal düzen kuralları demekteyiz. Bu yazıda toplumsal düzeni sağlayan kuralları nelerdir buna değineceğiz.
Toplumsal düzeni sağlayan büyük ve küçük çapta çok fazla kural dizisi vardır. Biz bunlardan en öne çıkanlara değinelim. Toplumsal düzeni sağlayan başlıca kurallar şöyle sıralanabilir:
Ahlâk kuralları
Din kuralları
Örf ve adet kuralları
Hukuk kuralları

Ahlak Kuralları
Birey davranışlarını iyi veya kötü, doğru veya yanlış olarak değerlendiren kurallara genel olarak ahlâk kuralları denir. İnsansa ahlaki açıdan iyi davranışı sergilerse toplumdan saygı görür. Eğer kötü davranışta bulunursa toplum tarafından olumsuz tepki görür.
Ahlâk kuralları hiç şüphesiz zamana ve topluma göre farklılık gösterir. Bu nedenle ahlâk kurallarını sınıflandırmak pek kolay değildir. Hatta bir ülkenin farklı bölgelerinde farklı ahlâki değerler geçerli olabilir.
Ahlâk kurallarını ihlal etmenin maddi bir yaptırımı yoktur. Eğer ahlâka uygun olmayan bir davranış sergilerseniz bunu düzeltecek fiziki bir mekanizma yoktur. Bu kuralların yaptırımı vicdani bir yaptırımdır. Ayrıca toplumdan dışlanma ve saygı görmeme de kişiyi ahlâk kurallarına uymaya iten bir manevi yaptırımdır.
Din Kuralları
İnsan ve inandığı yaratanı arasındaki ilişkiyi düzenler. Din kurallarının kaynağı kutsal varlıklardır. Farklı dinlerde farklı kurallar mevcuttur. Örneğin domuz eti yememe İslamiyet'te bir kuralken Hristiyanlıkta böyle bir kural yoktur.
Din kuralları kişiyle yaratıcı arasında olsa da nihayetinde toplumu düzenler. Din tarihin her devrinde toplumu bir araya getiren değerlerden en önemlisi olmuştur. Hatta hukuk kurallarının ön plana çıktığı son birkaç yüzyıl hariç tutulursa din kuralları genel olarak hukukun yerine de geçmiştir.
Günümüzde din kurallarının çoğu hukuk sisteminde maddi bir yaptırımı yoktur. Kişi yaptığı dine uygun olmayan fiilin hesabını yaratıcısına verir. Farklı inançlarda bu manevi yaptırımlar farklılık gösterebilir

Örf ve Adet Kuralları
Örf ve âdetler bir toplumda çok uzun zamandan beri var olan davranış kurallarıdır. Toplumu oluşturan bireyler bu kuralların gerekli olduğunu düşünerek bu kurallara uyarlar. Örf ve adet kurallarına uymayı gerekli kılan en önemli etmen diğer bireylerin saygısıdır.
Bir toplumda o toplumun örf ve âdetlerine uymayan genellikle dışlanır ve saygı görmez.
Örf ve adet kuralları direkt maddi bir yaptırıma konu olmasa da toplumsal düzen açısından çok ama çok etkilidirler. Bazen örfe uymak için kişi hukuk kuralının dahi dışına çıkar. Yani örf emrettiği taktirde kişiler suç işleyebilir.

Hukuk Kuralları
Toplumu düzenleyen kuralların içinden en etkin olanları hukuk kurallarıdır. Hukuk kuralları son yüzyıllarda modern devletin ortaya çıkmasıyla diğer kurallara göre daha ön plana çıkmıştır. Bunun nedeni hukuk kurallarının maddi bir yaptırımının olmasıdır.
Hukuka uygun bir davranışta bulunmadığınız zaman devlet gücü devreye girer ve sizi cezalandırır. Ayrıca hukuk ile yapmak istemediğiniz bir şeyi zorla da yapmak durumunda kalabilirsiniz.
Hukuk kurallarının kaynağına baktığımız zaman diğer toplumsal düzen kuralları olduğunu görmekteyiz. Ancak insanlar zamanla diğer kurlları doğrudan almak yerine bunları akılcı bir sisteme oturtarak toplumsal düzeni sağlamaya yetecek hukuk kurallarını meydana getirmişlerdir