Suskun deniz

Raison Detre

Altın Üye
Katılım
27 Haz 2020
Mesajlar
3,310
Tepki puanı
1,130
Puanları
113
Konum
beriler
Cinsiyet
Erkek
Derin denizlerin sükûtu büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Benliğimi haşyet duyguları istilâ eder. Kalbim ürpermelerle dolar.

Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana. Göklerin suskunluğu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep. Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.

“Ulvî olan sükûttur, gayrisi zaaftır” diyor Vigny. Şair bir kurt avında bunu fark eder. Dişisiyle birlikte iki yavrusunu kurtarmak için, ay ışığının alaca karanlığında vahşi bir ormanda bir erkek kurdun verdiği asil savaştan çok etkilenir şair. Erkek kurt kendisine ve yavrularına saldırmak üzere olan avcıları hissetmiştir. Kurdun bütün kaçış yolları kesilmiştir. Karşı koymak ve hayatından kahramanca feragat etmekten başka çaresi yoktur. Pençelerini, az sonra kendisine mezar olacak karlara saplar ve bekler. Av köpeklerinin en yavuzunu gözüne kestirir ve onu haklar. Köpeğin boynu erkek kurdun dişleri arasındadır. Avcılar habire ateş ederler. Kamalarını kurdun böğrüne kabzalarına kadar saplarlar. Fakat kurt hiç inlemeden, ızdırabını sessizce yudumlayııp, öylece düşmanlarına bakmaktadır.

Kurdun gözlerinde sükûtun heybeti belirmiştir. Bu heybet şaire, ağlamanın, inlemenin ve yalvarmanın ancak bir zillet olduğunu anlatır. Erkek kurt kaderin kendisine yüklediği vazifeyi ifa etmiş, ızdırap çekmiş; ama inlemeden ölmüştür.

Bu asil hayvan, şaire, sevdiklerini yaşatmak için, hayattan feragat etmeyi, fedakârlığı da öğretmiştir.

Prof. Dr. Faruk GÜRBÜZ
 
Üst Alt