"saplamak" kelimesinin özü: delmek, batırmak ve nüfuz etmek. ilkel, vahşi ama bir o kadar da temel bir eylem. toprağa kazık çakann ilk insanın bilinçaltındann çıkmış gibi basit ve güçlü.
mitoloji severler için derinlere dalarsak eğer, poseidon'un üç çatallı mızrağını denize batırması gibi bir şeydir saplamak; hedef nettir ama sonuç dalgalıdır. tıpkı kadınların rüzgar ve dalga olarak dağ olan erkeğe çarpmaya çalışması ve içlerine ağlaması gibi.
kadınlara silah verildiğinde ne kadar tehlikeli olabileceklerini saptamakla uğraşmak istemeyenler için, kadınların nasıl saplayabileceğini görmek için izleyinnn
oysa saplamak keskindir, hicivlidir, mizahın en yalın hâlidir. soyut olduğunda bile gerçektir. etki yaratır, iz bırakır.
mitoloji severler için derinlere dalarsak eğer, poseidon'un üç çatallı mızrağını denize batırması gibi bir şeydir saplamak; hedef nettir ama sonuç dalgalıdır. tıpkı kadınların rüzgar ve dalga olarak dağ olan erkeğe çarpmaya çalışması ve içlerine ağlaması gibi.
kadınlara silah verildiğinde ne kadar tehlikeli olabileceklerini saptamakla uğraşmak istemeyenler için, kadınların nasıl saplayabileceğini görmek için izleyinnn
oysa saplamak keskindir, hicivlidir, mizahın en yalın hâlidir. soyut olduğunda bile gerçektir. etki yaratır, iz bırakır.