Bir zamanlar, her gün bankaya gidip hesabına 50 euro yatıran küçük bir çocuk varmış. Banka çalışanları bu davranışa şaşırmış ve durumu müdüre bildirmişler. Müdür, çocuğun bir dahaki gelişinde onu kendisine getirmelerini istemiş.
Ertesi gün çocuk yine gelmiş ve 50 euro yatırmış. Çalışanlar onu müdürün odasına götürmüş. Müdür sormuş:
“Sen daha küçücük bir çocuksun, her gün 50 euroyu nereden buluyorsun?”
Çocuk gülümsemiş ve demiş ki:
“Ben iddiaya giriyorum ve hep kazanıyorum.”
Müdür gülmüş:
“Nasıl yani? Bana da göster bakalım.”
Çocuk demiş ki:
“Sana 50 euroya iddiaya giriyorum: gözlerimi öpebilirim.”
Müdür şaşırmış ama iddiayı kabul etmiş.
Çocuk lenslerini çıkarmış, onları öpmüş, tekrar takmış, 50 euroyu almış ve gitmiş.
Müdür biraz sinirlenmiş.
Ertesi gün çocuk yine gelmiş, bu kez müdür onu durdurmuş:
“Dün beni kandırdın ve paramı aldın. Bugün ne yapacaksın?”
Çocuk cevaplamış:
“Yeniden iddiaya girebiliriz. Eğer sen kazanırsan sana dün verdiğin paranın üç katını veririm — yani 150 euro. Eğer ben kazanırsam, senden bir şey istemem.”
Müdür, bu kez işi garantiye almak istemiş. On çalışanını çağırmış, hepsi heyecanla izlemiş.
Çocuk demiş ki:
“Senin iç çamaşırının mavi olduğunu iddia ediyorum!”
Müdür kahkahalarla gülmüş:
“Hayır, kesinlikle mavi değil!”
İddiayı kabul etmiş.
Pantolonunu indirip:
“Bak, mavi değil!” demiş.
Çocuk gülümsemiş, 150 euroyu müdüre vermiş ve gitmiş.
Müdür şaşkın bir şekilde arkasından bakarken, çalışanlardan biri sormuş:
“Parayı kaybettin ama niye gülüyorsun?”
Çocuk dönüp şöyle demiş:
“Çünkü on çalışanla iddiaya girdim ki müdüre pantolonunu onların önünde indirteceğim!”
Ertesi gün çocuk yine gelmiş ve 50 euro yatırmış. Çalışanlar onu müdürün odasına götürmüş. Müdür sormuş:
“Sen daha küçücük bir çocuksun, her gün 50 euroyu nereden buluyorsun?”
Çocuk gülümsemiş ve demiş ki:
“Ben iddiaya giriyorum ve hep kazanıyorum.”
Müdür gülmüş:
“Nasıl yani? Bana da göster bakalım.”
Çocuk demiş ki:
“Sana 50 euroya iddiaya giriyorum: gözlerimi öpebilirim.”
Müdür şaşırmış ama iddiayı kabul etmiş.
Çocuk lenslerini çıkarmış, onları öpmüş, tekrar takmış, 50 euroyu almış ve gitmiş.
Müdür biraz sinirlenmiş.
Ertesi gün çocuk yine gelmiş, bu kez müdür onu durdurmuş:
“Dün beni kandırdın ve paramı aldın. Bugün ne yapacaksın?”
Çocuk cevaplamış:
“Yeniden iddiaya girebiliriz. Eğer sen kazanırsan sana dün verdiğin paranın üç katını veririm — yani 150 euro. Eğer ben kazanırsam, senden bir şey istemem.”
Müdür, bu kez işi garantiye almak istemiş. On çalışanını çağırmış, hepsi heyecanla izlemiş.
Çocuk demiş ki:
“Senin iç çamaşırının mavi olduğunu iddia ediyorum!”
Müdür kahkahalarla gülmüş:
“Hayır, kesinlikle mavi değil!”
İddiayı kabul etmiş.
Pantolonunu indirip:
“Bak, mavi değil!” demiş.
Çocuk gülümsemiş, 150 euroyu müdüre vermiş ve gitmiş.
Müdür şaşkın bir şekilde arkasından bakarken, çalışanlardan biri sormuş:
“Parayı kaybettin ama niye gülüyorsun?”
Çocuk dönüp şöyle demiş:
“Çünkü on çalışanla iddiaya girdim ki müdüre pantolonunu onların önünde indirteceğim!”



