Sahilin sesi;Karmaşık, yıpratıcı, yorucu bir ses karmaşası halinde, akın akın üstüne geliyor; sanki manasızlık denizinin ,keşke keşke diyerek sahile vuran dalgaları içinde, kendi sessizliğinde boğulmamak icin çırpınan bir feryat gibi yükseliyordu.O yükseldikçe, gözleri oyan bir karanlığın icinde, cesaretinin ve sûkutunun, telaşsiz ve kararlı yıkılışına, dur diyemeyen gözyaşları dökülüp gidiyordu.
Bir ceset kadar hissiz, bir krater kadar dipsiz, içinde kaynayan lavlarla, nefretini püsküren bir volkan kadar eşsiz,yeniden doğacakmış gibi sessiz,sahilde bir yüce heykel gibi hareketsiz,belki de yıkılmak üzere olan bir bina gibi temelsiz,aslinda daha cok ,yakmak için degil de yanmak kül olmak isteyen bir ateş gibi isteksiz.Yüz yerinden bıçaklanmiş, yaralı-agır yaralı ,vurgun yemiş kalbi, sanki tuzlu suda sürükleniyor,her bir yaranın dayanılmaz ızdırabı icinde,derin mi derin tarifsiz sancılarla buluşan bir öfkeye dönüşüyor ve sessiz çığlıkların yankısı gecenin sır saklayan karanlığını yırtarcasına ışığını arıyor.
Bir ceset kadar hissiz, bir krater kadar dipsiz, içinde kaynayan lavlarla, nefretini püsküren bir volkan kadar eşsiz,yeniden doğacakmış gibi sessiz,sahilde bir yüce heykel gibi hareketsiz,belki de yıkılmak üzere olan bir bina gibi temelsiz,aslinda daha cok ,yakmak için degil de yanmak kül olmak isteyen bir ateş gibi isteksiz.Yüz yerinden bıçaklanmiş, yaralı-agır yaralı ,vurgun yemiş kalbi, sanki tuzlu suda sürükleniyor,her bir yaranın dayanılmaz ızdırabı icinde,derin mi derin tarifsiz sancılarla buluşan bir öfkeye dönüşüyor ve sessiz çığlıkların yankısı gecenin sır saklayan karanlığını yırtarcasına ışığını arıyor.