Pygmalion Öyküsü

kırmızıankakuşu

Bronz Üye
Katılım
6 Nis 2020
Mesajlar
296
Tepki puanı
36
Puanları
28
Cinsiyet
Erkek
Bir zamanlar Kıbrıs adasında Pygmalion adında bir heykel traş yaşardı. Bu adam mesleğine aşıktı. Hayattaki tek zevki yaptığı bu cansız dilsiz heykelleri ile ilgilenmekti.

İnsanlardan uzakta tek başına yaşamayı seçmişti, insanların arasına karışmaz onlarla konuşmaz dertleşmezdi. Heykellerinden başka kimseye önem vermez sabahtan akşama kadar onlarla vakit geçirir, yeni heykeller yapar dertlerini tasalarını onlara anlatırdı.

Bir gün bu heykeltraş fildişinden bir kadın heykeli yaptı. Bu heykel o kadar güzel o kadar etkileyici oldu ki, Pygmallion kendi yaptığı heykele aşık oldu. Onu bütün kalbiyle sevdi ancak heykel cansız olduğu için bu garip heykeltraşın sevgisine karşılık veremiyordu.

Bir gün Pygmalion bu güzel heykeli sevip okşarken, Afrodit bu zavallı adama acıdı ve cansız fildişinden yapılmış heykele can verdi.

Pygmalion heykelin canlanıp kendisine karşılık verdiğini görünce hayrete düştü.

Bir mucize olmuş aşık olduğu heykel canlanmıştı. O günden sonra Pygmalion sevdiği kadınla çok mutlu bir hayat sürdü. Üstelik artık insanlardan da kaçmıyor onların arasına katılıyordu.
 

döngüsel

Don't give up!
Süper Mod
Katılım
22 Tem 2020
Mesajlar
5,713
Tepki puanı
2,490
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Pygmalion etkisi diye bir şey de varmış. Kendi kendini doğrulayan kehanet. Tanımı direk kopyalıyorum:

"Kendini gerçekleştiren kehanet" ya da "Pygmalion etkisi" olarak da adlandırılan bu olgu; kişinin, bir süre sonra başkalarının (özellikle herhangi bir yanıyla kendinden üstün gördüğü insanların) ona ilişkin beklentilerine denk düşen davranışlar sergilemesi şeklinde açıklanabilir.
 
Üst Alt