Lityum, "Li" kısaltması ile sembolize edilen, atom numarası 3 olan kimyasal bir elementtir. Yumuşak, gümüş-beyaz renge sahip alkali bir metal olan lityum, standart koşullarda, kütle olarak en hafif metal olmasına rağmen, en katı element olarak da bilinir.

Tüm alkali metaller gibi, lityum da oldukça reaktif ve yanıcı bir elementtir. Depolanması gerektiğinde mineral yağı kullanılmalıdır. Kesildiğinde metalik bir parlaklığa sahip olsa da, nemli havanın etkisiyle, hızlı bir şekilde donuk gümüş-gri renge bürünür. Son olarak siyahlaşarak, tamamen kararır.
Lityum, doğada hiçbir zaman serbest halde bulunmaz. Okyanuslarda iyon formunda bulunur ve genellikle tuzlu sulardan elde edilir. Lityum, lityum klorür ve potasyum klorür karışımından elektrolitik olarak ayrıştırılır.
Uygulama ve Kullanım Alanları
Elektrik ve Elektronik
20. yüzyılın sonlarında lityum, yüksek elektrot potansiyeli nedeniyle pil elektrolitlerinin ve elektrotlarının önemli bir bileşeni haline geldi.
Düşük atomik kütlesi nedeniyle, yüksek bir güç / ağırlık oranına sahiptir. Lityum iyon piller, yeniden şarj edilebilen ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip yapılarıyla sıklıkla tercih edilmektedir. Lityum kullanan diğer şarj edilebilir piller arasında lityum iyon polimer pil, lityum demir fosfat pil ve nanotel pil bulunur.
Yağlama Gresleri
Lityumun bir diğer yaygın kullanımı greslerdedir. Lityum hidroksit güçlü bir bazdır ve bir yağ ile ısıtıldığında, reaksiyon sonucu lityum stearattan yapılmış bir sabun açığa çıkar.
Lityum sabununun, yağların kıvamını yoğunlaştırma özelliği vardır. Çok amaçlı olarak kullanılabilen ve yüksek sıcaklıkta yağlama yapabilen greslerin üretiminde kullanılır.
Tarihi
Petalite (LiAlSi4O10), 1800 yılında Brezilyalı kimyager ve devlet adamı José Bonifácio de Andrada e Silva tarafından İsveç'in Utö adasındaki bir madende keşfedildi. Bunun ardından, 1817'de kimyager Jöns Jakob Berzelius'un laboratuvarında çalışan Johan August Arfwedson, petalit cevherini analiz ederken yeni bir elementin varlığını tespit etti.
Bu element, sodyum ve potasyuma benzer bileşikler oluştursa da, suda çözünme özelliği konusunda farklı bir yapıya sahipti. Bununla birlikte lityumun varlığı keşfedilmiş oldu.
Lityum tozunu veya lityum bileşiklerini (genellikle alkali olan) solumak, başlangıçta burnu ve boğazı tahriş eder. Daha yüksek dozlara maruz kalmak, akciğerlerde sıvı birikmesine neden olarak ödem oluşumuna neden olabilir.

Lityumun tek başına bulunması oldukça tehlikelidir çünkü nemle (suyla) temas ettiğinde lityum hidroksit ve oldukça yanıcı olan hidrojen üretir. Lityum, nafta gibi reaktif olmayan bileşiklerde güvenle depolanır.

Tüm alkali metaller gibi, lityum da oldukça reaktif ve yanıcı bir elementtir. Depolanması gerektiğinde mineral yağı kullanılmalıdır. Kesildiğinde metalik bir parlaklığa sahip olsa da, nemli havanın etkisiyle, hızlı bir şekilde donuk gümüş-gri renge bürünür. Son olarak siyahlaşarak, tamamen kararır.
Lityum, doğada hiçbir zaman serbest halde bulunmaz. Okyanuslarda iyon formunda bulunur ve genellikle tuzlu sulardan elde edilir. Lityum, lityum klorür ve potasyum klorür karışımından elektrolitik olarak ayrıştırılır.
Uygulama ve Kullanım Alanları
Elektrik ve Elektronik
20. yüzyılın sonlarında lityum, yüksek elektrot potansiyeli nedeniyle pil elektrolitlerinin ve elektrotlarının önemli bir bileşeni haline geldi.
Düşük atomik kütlesi nedeniyle, yüksek bir güç / ağırlık oranına sahiptir. Lityum iyon piller, yeniden şarj edilebilen ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip yapılarıyla sıklıkla tercih edilmektedir. Lityum kullanan diğer şarj edilebilir piller arasında lityum iyon polimer pil, lityum demir fosfat pil ve nanotel pil bulunur.
Yağlama Gresleri
Lityumun bir diğer yaygın kullanımı greslerdedir. Lityum hidroksit güçlü bir bazdır ve bir yağ ile ısıtıldığında, reaksiyon sonucu lityum stearattan yapılmış bir sabun açığa çıkar.
Lityum sabununun, yağların kıvamını yoğunlaştırma özelliği vardır. Çok amaçlı olarak kullanılabilen ve yüksek sıcaklıkta yağlama yapabilen greslerin üretiminde kullanılır.
Tarihi
Petalite (LiAlSi4O10), 1800 yılında Brezilyalı kimyager ve devlet adamı José Bonifácio de Andrada e Silva tarafından İsveç'in Utö adasındaki bir madende keşfedildi. Bunun ardından, 1817'de kimyager Jöns Jakob Berzelius'un laboratuvarında çalışan Johan August Arfwedson, petalit cevherini analiz ederken yeni bir elementin varlığını tespit etti.
Bu element, sodyum ve potasyuma benzer bileşikler oluştursa da, suda çözünme özelliği konusunda farklı bir yapıya sahipti. Bununla birlikte lityumun varlığı keşfedilmiş oldu.
Lityum tozunu veya lityum bileşiklerini (genellikle alkali olan) solumak, başlangıçta burnu ve boğazı tahriş eder. Daha yüksek dozlara maruz kalmak, akciğerlerde sıvı birikmesine neden olarak ödem oluşumuna neden olabilir.

Lityumun tek başına bulunması oldukça tehlikelidir çünkü nemle (suyla) temas ettiğinde lityum hidroksit ve oldukça yanıcı olan hidrojen üretir. Lityum, nafta gibi reaktif olmayan bileşiklerde güvenle depolanır.