Simdi söyle bir giris yapayim müsadeniz ile;
HIzla globallesen [evet bu kelime dillere pelesenk oldu ki olsun da cünki cok önemli (4.yy da yasanan Kavimler Göcü döneminde dünya kuzeyden batiya ve batidan doguya dogru bir göc yasar iken) dünya nufusu uluslar/etniksel olarak yer degistiriyor] dünyada, ulusal devlet kavrami da yeni bir terimi hak ediyor aslinda. Ulus'un dogdugu degil, doydugu (doydugu burada variable arkadaslar istediginiz kelimeyi koyabilirsiniz) yere, her zahmeti hatta ölümü bile göze alarak, yol almasi, hedeflenen ulusal devletin kentsellesme demografisini bir hayli calkaliyor.
Kentlerde baslayip, devlete sicramasi namutenahi olan göc, "ev sahibi" ulusun kültürel olgularini da alt üst edecek elbet.
Devlet buna karsi mi durur ya da simbiyoz haline getirmeye mi calisir?
Kültür derken akla ilk gelen nedir?
Lisan, kilik kiyafet, yemek, ahlaki degerler (belirli miktarda) bilhassa bizim kültürümüzde bak kültürümüzde diyorum, din anlayisi.
Bu saydiklarim kolektif kültürdür.
Her ulusun, virus kapmadan yasadigini var sayarsak, bir kolektif bilincdisi vardir.
Bununla gelisir ya da gelisemez.
Diyelim gelismis bir bilincdisindan söz ediyoruz.
Bu teraziyi sarsmak ilerki nesiller icin büyük tehlikeler yol acabilir.
Bireysel kültür ise,bu bilincdisi kültürden o zamana kadar aldigi verimli katmanlardir.
Virussun gelisine kadar yani.
Devletin bu konuda pek isi oldugunu düsünmüyorum, zira bazi kültürel olgulari yasa haline getirmeye kalkarsa devlet, seriat geliyo diye yaygara kopar.
Ha senin kültürden anladigini ben bilemem..benim bu anlattigim siyaseten dogru.