İngilizce pratik

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Çoğu insanın ara ara gelen bi ingilizce öğrenme hevesi vardır, ben de onlardan birisiyim. Burada bazen bi kelimenin karşılığını paylaşacağım, bazen fiillerin nerede nasıl kullanılması gerektiğini falan filannnnnnnnnnnnnnnnnnnn.
Şimdi diyeceksiniz ki elimizin altında internet var açarız her şeye oradan bakarız... Öyle olmuyor işte o öğrenme azmi her zaman gelmiyor o yüzden burada küçük küçük paylaşıp aklınızda yer etmesine sağlamaya çalışacağım hem ben de pratik yapmış olurum...

İlk konumuz Speak ile Talk arasında ki fark.

Öncelikle kelimelerin ikinci ve üçüncü hallerinden bahsedelim

Speak, spoke, spoken
Talk, talked, talked

Speak, resmi ortamlarda kullanılır
Talk ise samimi ortamlarda kullanılır, arkadaş ortamları gibi.


Örnek verelim.

I spoke with my boss
(Patronumla konuştum)

I talked my friends
(arkadaşlarımla konuştum)

gibi gibi.

Burada paylaşacağım bilgilerin çoğunu youtube de takip ettiğim kanallardan, kullandığım android programlarından vs. paylaşacağım isteyen olursa programları ve kanalları da paylaşabilirim.

KANALIMIZA ABONE OLMAYI, PAYLAŞIMLARIMIZI BEĞENMEYİ UNUTMAYINIZ.
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Simple past tense
(basit geçmiş zaman)

Geçmiş zamanla alakalı bir cümle kurmak istiyorsunuz ama nasıl kuracağınıza emin değil misiniz???????????????????? sorunnnnnn değil biz buradayızzzzzzzzzzz ve nasıl kuracağınızı hemen basit bir şekilde anlatıyorum.

Misal arkadaşlarınızla buluşacaktınız ama onları ektiniz bir yalan uydurmanız lazım, ilk ve basit yalan her zaman hastaydım... olur şimdi bunu ingilizce örneklendirelim.

I didn't come cuz i was sick
(Gelmedim, çünkü hastaydım)

Bu arada önemli bir noktaya değinelim to be fiilinin iki hali var, was ve were.

Was (I, he, she, it)

Were (you, we, they)

Kısacası çoğul ise were, tekil ise was. Birde were ile ilgili bir örnek verelim.

They were cute
(Çok tatlılardı, sevimlilerdi)

Birde bunların olumsuz hallerini gösterip kapanışı yapalım.


Wasn't and Weren't


I wasn't tired
(yorgun değildim)

We weren't tired
(yorgun değildik)
 

SleepleSsS

Yorumbaz
Katılım
25 Ara 2020
Mesajlar
7,208
Tepki puanı
973
Puanları
113
Konum
Miami
Cinsiyet
Erkek
Neither nor lar konusu ne zaman hocammmmm

Şaka bir yana güzel konu
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Herhangi bir sıralama söz konusu değil, ortaya karışık bir şeyler yapıyoruz... Sınavlara iyi çalışın çocuklar kazık soracam.
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Bu video'da very yerine kullanabilecek kelimeleri gösteriyor.

Eğer bir kaç farklı bir şey öğrenmek isterseniz direkt anadili ingilizce olan insanlardan şu kanaldan bir şeyler kapabilirsiniz;



Dil ayarlarından Türkçe'yi seçebilirsiniz ama ingilizce anlayabiliyorsanız ingilizce altyazı ile çalışmanızı tavsiye ederim daha hızlı bir şeyler kapabilirsiniz.
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
İngilizce’de a, an ve the kelimeleri en sık kullanılan kelimelerdir ve bunlarla çok karşılaşacaksın. A, an ve the kelimeleri car, house, cat gibi isimlerden önce kullanılır.

A ve An arasında ki farklar ve nerede kullanılmaları gerektiğini anlatacağım bu sefer.

A, sessiz harfle başlayan kelimelerden önce gelir örnek;

A car

(bir araba)

An ise sesli harfle başlayan kelimelerden önce gelir örnek;


An apple

(bir elma)
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
İngilizce günlük hayatta en çok kullanılan, karşınıza çıkma ihtimali yüksek bir kaç kelime paylaşacağım.

Ability: Yetenek, Beceri.
Cümle içinde; He has the ability to do the job.
(Bu işi yapabilecek yeteneğe sahip)

About; Hakkında, ilgili, bir konuda
Cümle içinde; Tell us about Tom.
(Bize tom'dan bahset)

Agree: Anlaşmak, kabul etmek
Cümle içinde; I agree with that
(buna katılıyorum demek bu cümleyi daha çok karşıda ki bir şeyler söylediğinde onun fikrine katılmak için kurabilirsiniz)

Already: Hali hazırda, zaten
Cümle içinde; I'm already did.
(Zaten yaptım atıyorum anneniz kalk kız şu yerleri süpür dedi sizde karşılık olarak; I'm already did mommyyyyyy dersiniz.)
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Üşendiğim için bu kısmı direkt alıp atıyorum;


By
kelimesinin ilk önemli kullanımıyla başlayalım.

Bir şeyin nasıl/ne ile yapıldığını açıklamak​

Bu kelime bir şeyin nasıl yapıldığını açıklamak için kullanılır. Bu kullanımda by kelimesinden sonra fiilin -ing eki almış hali gelir.

Bir örnek üzerinden gidelim.

  • You can activate the door by pressing this button.
By kelimesi bir şeyin nasıl yapıldığını açıklamak için kullanılıyorsa, bu cümle ne anlama geliyor?

You can activate the doorKapıyı çalıştırabilirsin

Nasıl?


By pressing this buttonBu düğmeye basarak.

Birkaç örneğe daha bakalım.

  • You can win points just by trying.
  • Sadece deneyerek puan kazanabilirsin.

  • She gets fit by running every day.
  • Her gün koşarak fitleşiyor.
  • I got an appointment by calling.
  • Arayarak bir randevu aldım.
 

döngüsel

Don't give up!
Süper Mod
Katılım
22 Tem 2020
Mesajlar
5,704
Tepki puanı
2,482
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Konuya katkısı olacağını düşündüğüm için çok faydalandığım bir yöntemi paylaşmak istiyorum;

1646939254647.png

Yazılanları uyguladıktan sonra okumalarım daha hızlı ve verimli olmaya başladı. Kelime bilginiz eğer sizin için yeterli değilse ve kelime ezberlemek sıkıcı geliyorsa, bu şekilde metinleri daha rahat anlayabilirsiniz.
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Do & Make arasındaki fark nedir?

Do kelimesi, eylem, görev ve iş yapılırken kullanılır.

------


Make kelimesi, yapılan şey sonucunda bir şey üretildiğinde, inşa edildiğinde veya yapmayı seçtiğin işlerde kullanılır.


Bu arada şuna parantez açmak isterim, cümleyi geçmiş zamanda kuracaksanız "make'nin geçmiş zaman karşılığı MADE'DİR"





To do a good job (iyi bir iş yapmak)


To make a cup of tea (Bir bardak çay yapmak)

To do shopping (alışveriş yapmak)

To make a list (liste yapmak)
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
İngilizce de sık kullanılan bazı deyimler;

A hard nut to crack:
(çetin ceviz) uğraşılması zor kişi için kullanılır.

A piece of cake: (çocuk oyuncağı) ‘kolay lokma’ bir işin basit olduğunu ifade eder.

As right as rain: (tamamen doğru, haklı) ‘yağmur gibi gerçek’

Better late than never: (geç olsun güç olmasın) ‘Asla olmamasındansa geç olması iyidir’ anlamındadır.

Hang in there: (dişini sıkmak) vazgeçmemek

Look like a million: (harika görünmek) ‘bir milyon gibi görünmek’

Speak of the devil: (iti an çomağı hazırla) çevrimi ‘şeytanın konuşması’ olan, sevilmeyen birinin bahsi geçerken konuşmanın üzerine gelmesi durumu.

When pigs fly: ‘domuzlar uçtuğunda’ bir olayın gerçekleşmesinin ne kadar imkânsız olduğundan bahsetmek için kullanılan kalıp.
 

Bel far niente

İyiler ilk görüşte tanınmaz.
Altın Üye
Katılım
1 Mar 2020
Mesajlar
4,499
Tepki puanı
1,285
Puanları
113
Yaş
29
Konum
Ankara
Cinsiyet
Erkek
Dynamic verb ve Stative verb.

Üstüne uzun uzun konuşmaya gerek olmadan basit mantığını sizlerle paylaşayım, Dynamic verb kontrolün sizde, Stative ise sizde olmadığı eylemlerde kullanılır.

Mesela koşmak fiilini ele alalım.

“Koşuyorum” demek için “I am running” demem yeterli.

Ama mesela “Biliyorum” demek istersem “I am knowing” diyemiyorum. Bunun yerine geniş zaman cümlesi kurarak “I know” demeliyim.

Bunun sebebi know fiilinin stative verb olması. İngilizcede fiiller iki kategoriye ayrılır.

Dynamic verb ve Stative verb.

Dynamic verb yani dinamik fiiller koşmak(run), yürümek(walk), zıplamak(jump) veya oturmak(sit) gibi eylemleri belirtir. Bu en yaygın fiil türü ve her zamanda kullanılabilirler.

Stative verbs yani durum fiilleri ise bilmek(know), istemek(want), inanmak(believe) veya sevmek (like) gibi durum belirten fiiller. Bu fiiller anlık olarak yapılan eylemlerden ziyade bir durum belirtirler.

Bir kaç örnek vereyim,

“Kitap istiyorum” derken “I am wanting a book” diyemem. “I want a book” demeliyim.


Tekrar edeyim en önemli nokta, kontrolün sizde olduğu ve olmadığı noktalar püf noktası bu, koşmayı, yürümeyi, zıplamayı vs. bunların kontrolü tamamen sizdedir ve istediğiniz zaman bırakabilirsiniz bu durumlarda "ing" eki gelir ama aşık olmak ve aşık olmayı bırakmak da kontrol sizde değildir veya bilgi bir bilgiyi kafanızdan istediğiniz zaman çıkaramazsınız o da sizin elinizde değildir. Dikkat etmeniz gereken nokta burasıdır.
 
Üst Alt