8 Ocak'ta yaşanan olay sonrasında 4. kattaki balkondan aşağıya düşen mağdur A.Ş. önce park halinde bulunan bir otomobilin üstüne düşmüş, sonra da arabadan sekerek beton zemine düşmüştü. Olay günü baba Haci Ş.'nin intihara kalkışan 15 yaşındaki kızı A.Ş.'ye "Atla işimi kolaylaştır" dediği iddia edilmişti. Polisteki ifadesinde babasının "atla" demesi üzerine atladığını söyleyen A.Ş. ise mahkemede, "Dengem kaybolduğu için düştüm. Babamdan şikayetçi değilim" demişti.
''KIZIMI ATLARKEN GÖRMEDİM''
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, baba Haci Ş. tutuklu bulunduğu Silivri 3 Nolu Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Konfeksiyoncu olduğunu söyleyen 3 çocuk babası Haci Ş. savunmasında, "Kendi kızımı atacak bir şey yapmadım. Olay nasıl oldu inanın ben de bilmiyorum. Ben bir babayım, kızımı nasıl atarım. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Kızım düştüğünde ambulans çağırmışlar. Benim dizlerimin bağı çözülmüştü, aşağı bile inemedim. Kızımı atlarken görmedim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
Olay gecesinin sorulması üzerine baba Haci Ş. "Gece uyurken saat 22.00-23.00 sıralarında çocukların seslerine uyandım. Çocuklar tartışıyordu. Ben de kızdım. Kızım, küçük kızımla tartışıyordu. Kızımla aramda hiçbir sorun yoktur. Ailemi ve kızımı çok seviyorum" dedi. Hakimin, "Kızını dövdün mü? Telefonunu kurcaladın mı? " sorusuna, sanık Haci Ş. "Kızımı dövmedim. Telefonunu alıp kurcalamadım. Daha sonra gidip tekrar uyudum. Sonradan kızımın balkondan düştüğünü öğrendim. Elim ayağım birbirine dolandı" diye cevap verdi.
Hakimin, kızının instagram hesabı ve arkadaşları yüzünden tartışma yaşadıklarını sorması üzerine ise sanık Haci Ş. "Kızımın erkek arkadaşlarıyla ilgili ve kızımın instagram hesabıyla ilgili aramızda bir tartışma geçmedi" diye cevap verdi. Kızına "Hadi atlasana benim işimi kolaylaştırırsın" dediği de sorulan baba Haci Ş. "Bu şekilde sözler söylemedim. Suçsuzum" dedi. Sanık Haci Ş. pencerede tespit edilen kan izinden ise bilgisinin olmadığını, eşinin ise banyoda olduğunu ifade ederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin 3 aydır tutuklu olduğunu belirterek "Ailesinin durumu perişandır. Küçük çocukları çalıştırmak zorunda kalıyorlar. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyoruz" diyerek tahliyesini talep etti.
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan mağdur A.Ş.'nin ifadesi ise psikolog eşliğinde alındı. Mağdur A.Ş.'ye karakolda verdiği ifadesinde, "Babam, Instagram'daki erkek arkadaşlarımı gördüğünde bana kızdı. Buradan erkeklerle mi görüşüyorsun diyerek hakaret etti. Daha sonra bana vurmaya başladı. Babamın dayağından kaçmak için balkona çıktım. Babam da 'Atla işimi kolaylaştırırsın' dedi. Bunun üzerine kendimi balkondan aşağı bıraktım" şeklindeki sözleri soruldu. Karakolda verdiği ifadesini hatırlamadığını belirten mağdur A.Ş., "Balkona hava almak için çıktım, dengem kayboldu ve düştüm. İlk ifademi kabul etmiyorum" dedi. Babasından şikayetçi olmadığını söyleyen A.Ş., "O gece kardeşimle telefon yüzünden tartışıyorduk. Babam, 'Telefona bakma ders çalış' diyerek bana kızdı. Babamı seviyorum. Babamın çıkmasını istiyorum" dedi.
A.Ş'nin kardeşi Y.Ş. de psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde, karakolda ablasına benzer verdiği ifadeyi değiştirdi. Olayı komşulardan ve polislerden duyduğunu söyleyen Y.Ş. "Uyuyordum. Annemin çığlık seslerine uyandım. Tartışmayı görmedim. O gün kardeşim ile komşuya gittik. Komşular, 'Ablanı babam atmış' diye anlatıyorlardı. Polisler, arabanın içinde olayı anlatmamı istediler. Ben de komşulardan duyduklarımı anlattım. Daha sonra olayı annemlerden duyunca çocuk büroya gidip ifademi değiştirdim" dedi.
Anne Hacer Ş. de olayın eşiyle alakası olmadığını öne sürerek "Kızım dengesini kaybedip düştü. Eşim kızıma kesinlikle vurmadı. Eşim uyuyordu. Sadece küçük kızımla telefon yüzünden tartıştığı için eşim uyanıp büyük kızıma kızdı. Daha sonra büyük kızım balkona çıkınca dengesini kaybedip düştü. Kızımın düştüğünü görünce balkonda çok sert bir şekilde elimle yüzüme vurmuştum. Balkonda tespit edilen kan benim kanım olabilir. Kızımın düştüğüne bizzat şahit oldum" dedi. Eşinin kızını itmediğini söyleyen Hacer Ş. "Kızım intihara kalkışmadı. Babası ya da kardeşi tarafından itilmedi. Kızım balkona hava almak için balkona çıkmış. Sık sık balkona hava almaya çıkıyorduk. Kış mevsimi de olsa zaman zaman balkona hava almaya çıkarız. Eşimden şikayetçi değilim" diye konuştu
Aile Bakanlığı avukatı ise tarafların ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek "Soruşturma aşamasındaki beyanlara itibar edilsin. Şikayetçiyiz" dedi. Mahkeme heyeti, mağdur ve kardeşinin ifadeleri yönünden psikoloğa raporunu sunması için süre verilmesine ve mağdur A.Ş.'nin ifadesini alan polis memurlarının tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Mağdur A.Ş.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek meydana gelen olayla ilgili kesin doktor raporunun düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, sanık H.Ş.'nin tahliye talebini delillerin henüz toplanmamış olması, karartılması şüphesi olması, mevcut delil durumunu dikkate alarak reddetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, 8 Ocak 2022 tarihinde mağdur A.Ş.'nin yüksekten düşerek hastaneye kaldırıldığı, mağdurun polis tarafından alınan ifadesinde, babasının Instagram'dan erkek arkadaşları olduğu için tartıştıklarını, babasının 'Seni bir daha okula göndermeyeceğim. Yanımda çalışacaksın' diyerek küfredip kafasına vurduğunu, ayağıyla da beline vurduğunu, boğazını sıktığını, babasının elinden kaçıp mutfaktaki balkona gittiğini, burada da babasının 'Atlasana hadi, benim işimi kolaylaştır' dediğini, babasının baskılarına dayanamayarak 4. kattan aşağıya atladığını belirttiği anlatıldı. Mağdurun kardeşi Y.Ş'nin de babasının ablasının telefonundaki mesajları görünce ablasını kendi odalarına kadar dövdüğünü, boğazını sıktığını, balkona ittiğini, o sırada annesinin "Kızım düştü" diye bağırdığını anlattığına yer verildi. Sanık babanın ise savunmasında, kızının erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sinirlendiğini, kızına tokat attığını, kızının balkona koştuğunu, peşinden gitmediğini, kızının kendisini balkondan attığını, kızına "Atla" demediğini söylediği belirtildi.
Olay yeri inceleme raporunda, PVC kapı iç açma kolu üzerine kan lekesinin bulunduğu, mağdurun daha sonra ek ifade vererek "Nasıl düştüğünü hatırlamadığını ve babasından şikayetçi olmadığını" söylediği kaydedildi. Mağdurun ifadesine eşlik eden psikolog ise mağdurun ailesi tarafından baskı ve tehdide maruz kalabildiği, çocuğun iletişime ve işbirliğine kapalı olduğunu belirttiğine de iddianamede yer verildi.
Mağdurda kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı kaydedilen iddianamede, olay günü şüphelinin kızının Instagram üzerinden erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sinirlenerek mağduru darp ettiği anlatıldı. İddianamede mağdurun babası kendisini darp ederken kardeşinin odasının penceresine çıktığı ve kardeşinin "İn" demesi üzerine indiği, buna rağmen şüphelinin mağduru darp etmeye devam ettiği, mağdurun babasının baskılarına dayanamayarak balkondan atladığı ve mağdur atlamadan şüphelinin mağdura "Atla işimi kolaylaştır" diyerek kastını ortaya koyduğu, böylece şüphelinin "Cebir ve tehdit altında kızını intihara yönlendirerek kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu işlediği kaydedildi. Şüphelinin 13 yıldan 20 yıla kadar hapsi talep edildi.
''KIZIMI ATLARKEN GÖRMEDİM''
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, baba Haci Ş. tutuklu bulunduğu Silivri 3 Nolu Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Konfeksiyoncu olduğunu söyleyen 3 çocuk babası Haci Ş. savunmasında, "Kendi kızımı atacak bir şey yapmadım. Olay nasıl oldu inanın ben de bilmiyorum. Ben bir babayım, kızımı nasıl atarım. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Kızım düştüğünde ambulans çağırmışlar. Benim dizlerimin bağı çözülmüştü, aşağı bile inemedim. Kızımı atlarken görmedim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
Olay gecesinin sorulması üzerine baba Haci Ş. "Gece uyurken saat 22.00-23.00 sıralarında çocukların seslerine uyandım. Çocuklar tartışıyordu. Ben de kızdım. Kızım, küçük kızımla tartışıyordu. Kızımla aramda hiçbir sorun yoktur. Ailemi ve kızımı çok seviyorum" dedi. Hakimin, "Kızını dövdün mü? Telefonunu kurcaladın mı? " sorusuna, sanık Haci Ş. "Kızımı dövmedim. Telefonunu alıp kurcalamadım. Daha sonra gidip tekrar uyudum. Sonradan kızımın balkondan düştüğünü öğrendim. Elim ayağım birbirine dolandı" diye cevap verdi.
Hakimin, kızının instagram hesabı ve arkadaşları yüzünden tartışma yaşadıklarını sorması üzerine ise sanık Haci Ş. "Kızımın erkek arkadaşlarıyla ilgili ve kızımın instagram hesabıyla ilgili aramızda bir tartışma geçmedi" diye cevap verdi. Kızına "Hadi atlasana benim işimi kolaylaştırırsın" dediği de sorulan baba Haci Ş. "Bu şekilde sözler söylemedim. Suçsuzum" dedi. Sanık Haci Ş. pencerede tespit edilen kan izinden ise bilgisinin olmadığını, eşinin ise banyoda olduğunu ifade ederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin 3 aydır tutuklu olduğunu belirterek "Ailesinin durumu perişandır. Küçük çocukları çalıştırmak zorunda kalıyorlar. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyoruz" diyerek tahliyesini talep etti.
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan mağdur A.Ş.'nin ifadesi ise psikolog eşliğinde alındı. Mağdur A.Ş.'ye karakolda verdiği ifadesinde, "Babam, Instagram'daki erkek arkadaşlarımı gördüğünde bana kızdı. Buradan erkeklerle mi görüşüyorsun diyerek hakaret etti. Daha sonra bana vurmaya başladı. Babamın dayağından kaçmak için balkona çıktım. Babam da 'Atla işimi kolaylaştırırsın' dedi. Bunun üzerine kendimi balkondan aşağı bıraktım" şeklindeki sözleri soruldu. Karakolda verdiği ifadesini hatırlamadığını belirten mağdur A.Ş., "Balkona hava almak için çıktım, dengem kayboldu ve düştüm. İlk ifademi kabul etmiyorum" dedi. Babasından şikayetçi olmadığını söyleyen A.Ş., "O gece kardeşimle telefon yüzünden tartışıyorduk. Babam, 'Telefona bakma ders çalış' diyerek bana kızdı. Babamı seviyorum. Babamın çıkmasını istiyorum" dedi.
A.Ş'nin kardeşi Y.Ş. de psikolog eşliğinde verdiği ifadesinde, karakolda ablasına benzer verdiği ifadeyi değiştirdi. Olayı komşulardan ve polislerden duyduğunu söyleyen Y.Ş. "Uyuyordum. Annemin çığlık seslerine uyandım. Tartışmayı görmedim. O gün kardeşim ile komşuya gittik. Komşular, 'Ablanı babam atmış' diye anlatıyorlardı. Polisler, arabanın içinde olayı anlatmamı istediler. Ben de komşulardan duyduklarımı anlattım. Daha sonra olayı annemlerden duyunca çocuk büroya gidip ifademi değiştirdim" dedi.
Anne Hacer Ş. de olayın eşiyle alakası olmadığını öne sürerek "Kızım dengesini kaybedip düştü. Eşim kızıma kesinlikle vurmadı. Eşim uyuyordu. Sadece küçük kızımla telefon yüzünden tartıştığı için eşim uyanıp büyük kızıma kızdı. Daha sonra büyük kızım balkona çıkınca dengesini kaybedip düştü. Kızımın düştüğünü görünce balkonda çok sert bir şekilde elimle yüzüme vurmuştum. Balkonda tespit edilen kan benim kanım olabilir. Kızımın düştüğüne bizzat şahit oldum" dedi. Eşinin kızını itmediğini söyleyen Hacer Ş. "Kızım intihara kalkışmadı. Babası ya da kardeşi tarafından itilmedi. Kızım balkona hava almak için balkona çıkmış. Sık sık balkona hava almaya çıkıyorduk. Kış mevsimi de olsa zaman zaman balkona hava almaya çıkarız. Eşimden şikayetçi değilim" diye konuştu
Aile Bakanlığı avukatı ise tarafların ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek "Soruşturma aşamasındaki beyanlara itibar edilsin. Şikayetçiyiz" dedi. Mahkeme heyeti, mağdur ve kardeşinin ifadeleri yönünden psikoloğa raporunu sunması için süre verilmesine ve mağdur A.Ş.'nin ifadesini alan polis memurlarının tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Mağdur A.Ş.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek meydana gelen olayla ilgili kesin doktor raporunun düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, sanık H.Ş.'nin tahliye talebini delillerin henüz toplanmamış olması, karartılması şüphesi olması, mevcut delil durumunu dikkate alarak reddetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, 8 Ocak 2022 tarihinde mağdur A.Ş.'nin yüksekten düşerek hastaneye kaldırıldığı, mağdurun polis tarafından alınan ifadesinde, babasının Instagram'dan erkek arkadaşları olduğu için tartıştıklarını, babasının 'Seni bir daha okula göndermeyeceğim. Yanımda çalışacaksın' diyerek küfredip kafasına vurduğunu, ayağıyla da beline vurduğunu, boğazını sıktığını, babasının elinden kaçıp mutfaktaki balkona gittiğini, burada da babasının 'Atlasana hadi, benim işimi kolaylaştır' dediğini, babasının baskılarına dayanamayarak 4. kattan aşağıya atladığını belirttiği anlatıldı. Mağdurun kardeşi Y.Ş'nin de babasının ablasının telefonundaki mesajları görünce ablasını kendi odalarına kadar dövdüğünü, boğazını sıktığını, balkona ittiğini, o sırada annesinin "Kızım düştü" diye bağırdığını anlattığına yer verildi. Sanık babanın ise savunmasında, kızının erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sinirlendiğini, kızına tokat attığını, kızının balkona koştuğunu, peşinden gitmediğini, kızının kendisini balkondan attığını, kızına "Atla" demediğini söylediği belirtildi.
Olay yeri inceleme raporunda, PVC kapı iç açma kolu üzerine kan lekesinin bulunduğu, mağdurun daha sonra ek ifade vererek "Nasıl düştüğünü hatırlamadığını ve babasından şikayetçi olmadığını" söylediği kaydedildi. Mağdurun ifadesine eşlik eden psikolog ise mağdurun ailesi tarafından baskı ve tehdide maruz kalabildiği, çocuğun iletişime ve işbirliğine kapalı olduğunu belirttiğine de iddianamede yer verildi.
Mağdurda kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı kaydedilen iddianamede, olay günü şüphelinin kızının Instagram üzerinden erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sinirlenerek mağduru darp ettiği anlatıldı. İddianamede mağdurun babası kendisini darp ederken kardeşinin odasının penceresine çıktığı ve kardeşinin "İn" demesi üzerine indiği, buna rağmen şüphelinin mağduru darp etmeye devam ettiği, mağdurun babasının baskılarına dayanamayarak balkondan atladığı ve mağdur atlamadan şüphelinin mağdura "Atla işimi kolaylaştır" diyerek kastını ortaya koyduğu, böylece şüphelinin "Cebir ve tehdit altında kızını intihara yönlendirerek kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu işlediği kaydedildi. Şüphelinin 13 yıldan 20 yıla kadar hapsi talep edildi.
