- Katılım
- 17 Tem 2023
- Mesajlar
- 15,224
- Çözümler
- 1
- Tepki puanı
- 4,351
- Puanları
- 113
- Konum
- ab inferno
- Cinsiyet
- Kadın
Siyasette kargaşa içinde geçen bu günlerde, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, sözleriyle, davranışlarıyla halka umut veren iki lider var:
Özgür Özel ve Müsavat Dervişoğlu...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yılmadan, yorulmadan, bir dinamo gibi çalışarak, Türkiye’nin her yanında 50’den fazla miting yapıp, büyük kalabalıklara hitap ederek rekor kırdı.
Bu müthiş enerjiyi, hasımlarının bile takdir etmesi gerekiyor.
Diğer lider İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da, güven verici, düzgün, dürüst siyasetiyle takdir topluyor.
Dervişoğlu, olaylara partizan bir gözle bakmıyor, sağduyulu davranıyor, her zaman Türkiye’nin çıkarlarını ön planda tutuyor.
İktidarın, yargı eliyle CHP’ye indirdiği darbelere karşı çıkan Dervişoğlu, hafta içinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e destek ziyaretinde bulunarak:
“CHP demokrasinin önemli kalelerinden biridir. O kalenin burçlarında da, o kalenin sahipleri var” dedi ve ekledi:
“Kamuoyu, özellikle 2017 Referandumu (mühürsüz oyların kabul edildiği halk oylaması) ile ilgili yaşananları tartışıyor. Demek ki, mahkeme karar verirse, Türkiye’deki sistem değişikliği bile tartışma konusu haline gelebilir. İktidarın baskısıyla hayata geçirilen bu tür müdahalelerin tehlikesine şimdilik işaret etmekle yetiniyorum. Ama buna direnç gösterme ihtiyacı hasıl olursa, açık ve net olarak ifade ediyorum ki, hem şahsen, hem İYİ Parti olarak bundan geri durmayız.”
Dervişoğlu’nun bu sözleri çok önemlidir ve bir direnç hâlinde İYİ Parti’nin, CHP’nin yanında yer alacağının ifadesidir.
★★★
Müsavat Dervişoğlu, Özgür Özel’i ziyaretini takiben söylediği bu sözlerden sonra, bir TV programında da “Türkiye öyle noktaya geldi ki, artık her şey olabilir gözüyle bakıyorum” dedi.
Dervişoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın, Özgür Özel’e yönelik “Geliyor gelmekte olan” şeklindeki sözlerini:
“Bir siyasi partiyi yok etmeye yönelik operasyonlara dışarıdan alkış tutmak, siyasi kimlik ve kişiliklerin övüncü değil, utancı olmalıdır.” diye eleştirdi.
CHP’ye yapılan operasyonları doğru bulmayan Dervişoğlu’na göre:
“Türkiye’de bunlar ilk kez yaşanmıyor. Tartışmalı kongreler elbette var. Ancak, bir kongrenin geriye dönülerek mahkeme kararıyla iptal edilmesi ve kongrenin yetki verdiği kişilerin tartışılır hale getirilmesi demokrasiyi zedeler. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları kesindir ve temyiz de edilemez.”
Dervişoğlu, Türkiye’nin bu kargaşadan kurtulmasının ancak “Erken seçim” ile mümkün olabileceği görüşünde.
Güya tam yetkiliydi, her kararı kanun gibi kesindi, temyiz edilemezdi!
Bir mahkeme çıktı, Yüksek Seçim Kurulu’nun onayladığı CHP İstanbul İl Kongresi’ni iptal etti ve İl Başkanı Özgür Çelik’i görevden alıp, yerine kayyum tayin etti.
Böylece, Asliye Hukuk Mahkemesi, YSK’dan daha yüksek çıktı!
Hani, YSK’nın kararları kesindi, ne oldu?
CHP haklı olarak itiraz etti, kurul toplandı ama itirazı reddetti!
Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Mahkemeler YSK’nın üstünde değildir ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı geçersizdir” demesi beklenirken, tam tersine itirazı reddedip “Kayyum atanmasını” kabul etmesi, yalnız hukuk çevrelerinde değil, hemen her yerde tuhaf karşılandı.
Yüksek Seçim Kurulu’na “Anayasa Mahkemesi bile karışamaz” denirken bir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, onun üzerinde karar vermesi şaşırtıcı oldu!
Vaktiyle “Mühürsüz oyları bile kabul eden Yüksek Seçim Kurulu’nun yüksekliğine ne oldu, irtifa mı kaybetti, yükseklik kalmadı mı? Ne oldu sahi?
Rahmi Turan
Özgür Özel ve Müsavat Dervişoğlu...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yılmadan, yorulmadan, bir dinamo gibi çalışarak, Türkiye’nin her yanında 50’den fazla miting yapıp, büyük kalabalıklara hitap ederek rekor kırdı.
Bu müthiş enerjiyi, hasımlarının bile takdir etmesi gerekiyor.
Diğer lider İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da, güven verici, düzgün, dürüst siyasetiyle takdir topluyor.
Dervişoğlu, olaylara partizan bir gözle bakmıyor, sağduyulu davranıyor, her zaman Türkiye’nin çıkarlarını ön planda tutuyor.
İktidarın, yargı eliyle CHP’ye indirdiği darbelere karşı çıkan Dervişoğlu, hafta içinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e destek ziyaretinde bulunarak:
“CHP demokrasinin önemli kalelerinden biridir. O kalenin burçlarında da, o kalenin sahipleri var” dedi ve ekledi:
“Kamuoyu, özellikle 2017 Referandumu (mühürsüz oyların kabul edildiği halk oylaması) ile ilgili yaşananları tartışıyor. Demek ki, mahkeme karar verirse, Türkiye’deki sistem değişikliği bile tartışma konusu haline gelebilir. İktidarın baskısıyla hayata geçirilen bu tür müdahalelerin tehlikesine şimdilik işaret etmekle yetiniyorum. Ama buna direnç gösterme ihtiyacı hasıl olursa, açık ve net olarak ifade ediyorum ki, hem şahsen, hem İYİ Parti olarak bundan geri durmayız.”
Dervişoğlu’nun bu sözleri çok önemlidir ve bir direnç hâlinde İYİ Parti’nin, CHP’nin yanında yer alacağının ifadesidir.
★★★
Müsavat Dervişoğlu, Özgür Özel’i ziyaretini takiben söylediği bu sözlerden sonra, bir TV programında da “Türkiye öyle noktaya geldi ki, artık her şey olabilir gözüyle bakıyorum” dedi.
Dervişoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın, Özgür Özel’e yönelik “Geliyor gelmekte olan” şeklindeki sözlerini:
“Bir siyasi partiyi yok etmeye yönelik operasyonlara dışarıdan alkış tutmak, siyasi kimlik ve kişiliklerin övüncü değil, utancı olmalıdır.” diye eleştirdi.
CHP’ye yapılan operasyonları doğru bulmayan Dervişoğlu’na göre:
“Türkiye’de bunlar ilk kez yaşanmıyor. Tartışmalı kongreler elbette var. Ancak, bir kongrenin geriye dönülerek mahkeme kararıyla iptal edilmesi ve kongrenin yetki verdiği kişilerin tartışılır hale getirilmesi demokrasiyi zedeler. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları kesindir ve temyiz de edilemez.”
Dervişoğlu, Türkiye’nin bu kargaşadan kurtulmasının ancak “Erken seçim” ile mümkün olabileceği görüşünde.
Yüksek Seçim Kurulu’nun yüksekliğine ne oldu?
Yüksek Seçim Kurulu’nun haline şaşırdım kaldım.Güya tam yetkiliydi, her kararı kanun gibi kesindi, temyiz edilemezdi!
Bir mahkeme çıktı, Yüksek Seçim Kurulu’nun onayladığı CHP İstanbul İl Kongresi’ni iptal etti ve İl Başkanı Özgür Çelik’i görevden alıp, yerine kayyum tayin etti.
Böylece, Asliye Hukuk Mahkemesi, YSK’dan daha yüksek çıktı!
Hani, YSK’nın kararları kesindi, ne oldu?
CHP haklı olarak itiraz etti, kurul toplandı ama itirazı reddetti!
Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Mahkemeler YSK’nın üstünde değildir ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı geçersizdir” demesi beklenirken, tam tersine itirazı reddedip “Kayyum atanmasını” kabul etmesi, yalnız hukuk çevrelerinde değil, hemen her yerde tuhaf karşılandı.
Yüksek Seçim Kurulu’na “Anayasa Mahkemesi bile karışamaz” denirken bir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, onun üzerinde karar vermesi şaşırtıcı oldu!
Vaktiyle “Mühürsüz oyları bile kabul eden Yüksek Seçim Kurulu’nun yüksekliğine ne oldu, irtifa mı kaybetti, yükseklik kalmadı mı? Ne oldu sahi?
Rahmi Turan