Felsefi Sorular ve Felsefi Soruların Özellikleri

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,463
Çözümler
4
Tepki puanı
12,990
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın

Felsefi Sorular ve Felsefi Soruların Özellikleri​


Felsefe soruları; bilim, sanat, din gibi diğer insan etkinliklerinden ayrı sorulardır. Felsefe de bilim gibi bir araştırma alanıdır. Felsefe de bilim gibi yeni sorulara açıktır. Çünkü bir yerde soruların aynı kalması, orada felsefenin ve araştırmanın yok olması anlamına gelmektedir. Peki felsefe sorusunun özellikleri ya da felsefi soruların özellikleri nelerdir? Bir felsefe sorusu nasıl olmalıdır?



FELSEFİ SORULARIN ÖZELLİKLERİ​

  1. Felsefi sorular hem olgulara hem de metafizik alana aittir.
  2. Felsefi sorular olguların düzenliliğini değil arkasındaki nedenleri sorgular.
  3. Felsefi sorular ilk nedenlere gitmeyi amaçlayan ve durum tespitinin ötesinde var olan düzenin amaç ve yönelimini ortaya koyan sorulardır.
  4. Felsefi sorular yanıt bulmak için akla dayalı temellendirmeleri kullanır.
  5. Bir felsefe sorusu filozofu kendi kendisiyle konuşmaya başlatır.
  6. Felsefe sorusu kuruluşu gereği, yanıtı “sorulana” bağlı olan bir soru değildir.
  7. Felsefede herkes gidebildiği yere kendi ayağıyla kendi sorularıyla gider.
  8. Bir konu üzerinde doğrulara ulaşıldığı düşünülse bile, asla bu doğrularla yetinilmez ve bilgiler sorgulanmaya, tartışılmaya devam edilir.

FELSEFİ SORULARIN DİĞER SORULARDAN FARKI NEDİR?​

Bilimin soruları olgulara, olgular arasındaki ilişkilerin düzenliliklerine ilişkindir. Sanatın soruları duyusal alana ve beğenilere ilişkindir. Bir sanat eserinin güzel olup olmadığı, estetik değeri gibi. Dinin soruları ise metafizik bir alana aittir. Fakat felsefe, varlığı bütünüyle sorgular.


FELSEFEDE SORULAR NİÇİN ÖNEMLİDİR?​

Hem iyi bir düşünür hem de zayıf bir sorgulayıcı olmak olanaksızdır. Düşünme, cevaplardan çok sorulardan hareket eder. Fizik, biyoloji gibi herhangi bir alanın temelini atanlar hiç soru sormamış olsalardı daha ilk etapta o alan geliştirilemezdi.


Her entelektüel alan, yanıtlara ihtiyaç duyulan ya da yanıtları fazlasıyla arzulanan bir grup sorudan doğmuştur. Dahası her alan ancak yeni soruların düşünmenin itici gücü olarak oluşturulduğu ve ciddiye alındığı ölçüde canlı kalır. Bir alan, yanıtların peşinde koşmayı bıraktığında yok olur. Bir şeyi enine boyuna ya da yeniden düşünmek için birey düşünceyi uyaran sorular sormalıdır. Yanıtlar yeni sorular ortaya çıkardığında düşünce yaşamaya devam eder. Bu nedenle sadece sorularınız varsa gerçekten düşünür ve öğrenirsiniz.

Felsefeye, herhangi bir soruyla başlayabilirsiniz. Bu anlamda felsefi gündemin değişimini belirleyen sorulardır. Filozof kendinden önceki soruların ve cevapların farkında olarak soru sorar. Soru, derinleşmeyi ve farklı yönlerden görmeyi sağlar. Bir konuya ilişkin sorular cevaplardan daha önemlidir. Örneğin; “Düşüncelerimizi kendilerine dayandırdığımız kabullerin sağlamlığından nasıl emin oluruz?” Birçok insan bu türden soruları sormanın rahatsızlık verici olduğunu düşünebilir.

Felsefenin karakteristik özelliklerinden biri olan sorular işte bu noktada ortaya çıkar. Düşünce ve eylemlerimizin altında yatan belirleyici ilkenin ne olduğunu bilmek için sorular sorarız. İnsan için birçok konuda öğrenmenin ve anlamanın kapısını sorular açar. Bir konuyu merak ediyorsak soru sormaya başlarız.

Konunun içeriğini anlamaya başladıktan sonra merakımız devam eder, hatta bazen artar. Bu durumda tekrar sorular sorarız. Zihnimizde anlam derinleştikçe sorularımız da değişir. Sorular bizi giderek konunun özüne yaklaştırır. Bildikçe bilmediklerimizi fark ederiz. Bilmediklerimizi bilmek bizde yeni soruları ve düşünceleri ortaya çıkartır. Bu bir düşünsel döngü gibidir. Fakat hiçbir zaman soru sormaktan vazgeçmeyiz. Filozof soruları kendine soran kişidir. Böylece her soruda farklı bir bakış açısı ortaya koyar. Filozof soru sormaktan vazgeçmeden yeni sorular ve farklı düşünceler ortaya koymaya çalışır.

FELSEFİ SORU ÖRNEKLERİ​

Felsefi soruların diğer alanların sorularından farklı olduğundan bahsetmiştik. Örneğin “İnsanın bilinçaltına nasıl ulaşılabilir?” sorusu bir felsefi soru değildir; çünkü bilinçaltı, psikoloji isimli bilim alanının konu alanındadır ve bu da felsefeden bağımsız bir disiplin olarak var olduğundan, bu soru, bilimsel bir soru hâlini almıştır. Aynı şekilde “Uzayda yaşam var mıdır?” sorusu, bilimin konu alanına giren bir sorudur. Fakat “Ahlaki eylemin amacı nedir?”, “Varoluş özden önce mi gelir?”, “Adalet nasıl sağlanabilir?” gibi sorular, felsefi sorulardır; çünkü bunların her birisine verilebilecek farklı ve öznel, kişisel, sistematik cevaplar bulunabilecektir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve “Sosyolojiye Giriş” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Diğer Ders Notları (Ömer YILDIRIM), MEB Felsefe Ders Kitabı; Nermi Uygur’un “Felsefenin Çağrısı” isimli kitabı; Richard Paul ve Linda Elder’in “Kritik Düşünce” isimli kitabı
 
Üst Alt