öhüm öhüm.. şimdi efenim, er kişisinin kim olduğuna bağlı olmakla beraber kalitesi en önemli konu ayrıca ne kadan boşluğa düştüğü de cabası. erkek veya dişi tavlamaktan öte ilk etapta karşındaki zat-ı muhteremin noksanlıklarına odaklanıp, ihtiyaçlarından yola çıkarak sağlayıcı rolde temin edebilirseniz eğer avucunuzun içerisine alırsınız. fakat, avucunuzun içerisine almanız, sürekli orada tutabileceğiniz amlamına gelmiyor, sadece kapanın içerisinde olduğu potansiyeli anlamını taşıyor.
peki, avuç içerisine giren er kişinin ihtiyaçları,beklentileri, arzuları belirlendikten sonra ne yapmak gerekiyor? elbette, gerçek anlamda karşılama potansiyelinizin olup olmadığı durumunun süzgeçten sağlam bir şekilde geçirilip, tespit edildikten sonra bunu güzel bir şekilde ikram etmekten geçiyor diyebiliriz. fakat burada ikram ederken tabağı eğer çok doldurursanız doyurursunuz, haliyle tadımlık vermelisiniz ve kendinize hakim olmalısınız. eğer tek seferde doyurursanız sizi ziktir edecektir, dolayısıyla ne aç bırakacak ne de açıkta bırakmalısınız, yin 'in yangı bulması gibi diyebiliriz, denge üzerine kurulmalı.
son aşamada ise baktınız artık karnı doyuyor, eski arzu, şehvet, ihtiras, beklenti, memnuniyet kalmadı, kıçına bir tekme koyduğunuz zaman tavlamış olursunuz. tavlamış olmasanız bile iz bırakmış olursunuz ki bence tavlamaktan daha elim bir durum. tabi tüm bu akışta sizde isteklerinizi subliminal bir mesaj gibi sunmalı ve istediklerinizi almalısınız.
ya da bunların hepsini bırakıp, dizi veya film izler gibi insanların ne yaptıklarını izler ve onların yaşıntısından kendinizi tatmin de edebilirsiniz, tercih sizin.
sağ twix mi? sol twix mi? kararınızı verin.
