- Katılım
- 17 Tem 2023
- Mesajlar
- 13,182
- Çözümler
- 1
- Tepki puanı
- 3,649
- Puanları
- 113
- Konum
- ab inferno
- Cinsiyet
- Kadın
Bir Kızılderili atasözü şöyle der:
“Eğer ölü bir ata bindiğini fark edersen, yapman gereken en iyi şey inmek olur.”
Ölü at teorisi, mizahi bir metaforla başarısızlığa mahkûm projelere insanların ve organizasyonların neden hâlâ sıkı sıkıya tutunduğunu açıklar. Kaçınılmazı kabul edip vazgeçmek yerine, çoğu kişi boşuna çaba harcamayı tercih eder: Biniciyi değiştirmek, daha sağlam bir kırbaç satın almak ya da hayvanı faydasız çabalarla diriltmeye çalışmak gibi.
İş dünyasında, bu metafor özellikle değişime direnç konusunda anlam kazanır. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Kodak’tır. Uzun yıllar boyunca fotoğrafçılığın tartışmasız lideri olan Kodak, dijital teknolojinin hızla yükselişine rağmen geleneksel film formatına tutunmaya devam etti. Dijital devrimin kendi iş modelini tamamen değiştiremeyeceğine inanarak, çağın gerekliliklerine uyum sağlamakta gecikti ve artık geçerliliğini yitirmiş stratejisini sürdürmekte ısrar etti. Bu stratejik körlük, şirketin 2012’de iflasına yol açtı.
Bu hikâye, miadı dolmuş bir modele tutunmanın felakete sürükleyebileceğini güçlü bir şekilde hatırlatıyor. Asıl mesele, ne zaman inmek gerektiğini bilmek ve değişimi kucaklamak—çünkü çoğu zaman hayatta kalmanın ve yenilenmenin anahtarı budur.

“Eğer ölü bir ata bindiğini fark edersen, yapman gereken en iyi şey inmek olur.”
Ölü at teorisi, mizahi bir metaforla başarısızlığa mahkûm projelere insanların ve organizasyonların neden hâlâ sıkı sıkıya tutunduğunu açıklar. Kaçınılmazı kabul edip vazgeçmek yerine, çoğu kişi boşuna çaba harcamayı tercih eder: Biniciyi değiştirmek, daha sağlam bir kırbaç satın almak ya da hayvanı faydasız çabalarla diriltmeye çalışmak gibi.
İş dünyasında, bu metafor özellikle değişime direnç konusunda anlam kazanır. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Kodak’tır. Uzun yıllar boyunca fotoğrafçılığın tartışmasız lideri olan Kodak, dijital teknolojinin hızla yükselişine rağmen geleneksel film formatına tutunmaya devam etti. Dijital devrimin kendi iş modelini tamamen değiştiremeyeceğine inanarak, çağın gerekliliklerine uyum sağlamakta gecikti ve artık geçerliliğini yitirmiş stratejisini sürdürmekte ısrar etti. Bu stratejik körlük, şirketin 2012’de iflasına yol açtı.
Bu hikâye, miadı dolmuş bir modele tutunmanın felakete sürükleyebileceğini güçlü bir şekilde hatırlatıyor. Asıl mesele, ne zaman inmek gerektiğini bilmek ve değişimi kucaklamak—çünkü çoğu zaman hayatta kalmanın ve yenilenmenin anahtarı budur.
