doğa gereği kadınlar seçer, erkekler seçilir. yani kadın; eler, filtreler, test eder. seçme hakkı onlardayken, çoğu zaman yanlış kişiyi seçer(bu kadar talep varken arasından yanlışı ayıklamak mükemmellik belirtisi) sonra da duygusal enkaza dönüşür. kadınn, güvenliği, istikrarı ve ilgi akışını arar çünkü doğurmak gibi cidi bir yatırım amacı vardır. ama zamanımızda" her şey benim kontrolümde" kafasıyla hem alfa ister, hem huzur, hem özgürlük, hem ilgi, " hem hem " güzel bir kadın ismi olabilirmiş aslında. çelişkiler mezarlığında yerini ayırtır.
erkek ise mücadeleci, risk alan, kazanmak zorunda olan taraf fakat bilim ve teknolojinin ilerlemesi, gelişmiş ülkelerdeki rahatlık şartları ve beraber elde edilen araçlar, arzulanan sonuçlara ulaşımın kolay olmasından mütevellit doğalarından sapma eğiliminde ve aşamalarındalar. kaybettiklerinde depresyona girmesi bir yana, savaşmaya bile tenezzül etmekten bir haber. çok kırılgan ve ağlaklar.
kadınsa genelde seçip yerleşir ama yanılırsa içine çöker. kısaca, seçiciye sorumluluk yüklenmiş ama bazıları bu yükü romantik drama zannediyor.
