Çocuklara İlişki Kurmayı Öğretmek
Yaşamın ilk yıllarında temelleri atılan sosyal ilişki kurma ve sürdürme becerisi, ilk çocukluk döneminde daha fazla önem kazanmaktadır. Anne ve bebek arasındaki “göz teması” ile “gülümseme”, ilişki kurmanın ilk adımları arasındadır. Değişen yüz ifadelerinin anlamını kavrayan çocuk, uygun tepkiler vererek; annesi ile diğer kişiler arasındaki farkı anlamaya başlamaktadır.
Yürüme ile birlikte yaşam sınırları hızla genişleyen çocuklar için “keşfetmek”, heyecan verici bir duygudur. Yaşıtları ile oyun oynarken, sosyal ilişkinin ilk kurallarını da öğrenmeye başlayan çocuklar, bu dönemde hem kendilerinin hem de başkalarının sınırlarını kavramaktadır. Bu sebeple, kavrama döneminin desteklenmesi için oyun grupları ile okul öncesi kurumlar çok önemli birer araçtır. Çocuklar bu dönemde; oyun oynarken “nerede - nasıl davranılıp, konuşulduğunu” öğrenmeye başlamaktadır. Grup ortamında uyumu bozan davranışları gösteren çocukların, aslında dikkat çekmek gibi bir amacı bulunmaktadır. Uyumu bozan bu davranışların sonuçları, grup üyeleri tarafından olumsuz olarak değerlendirilmekle birlikte; çocuğa gösterilen her türlü tepki, çocuğun bu davranışı için ilgi gördüğünün işareti olarak değerlendirilebilmektedir.
Çocukların İlişki Kurma Becerisini Geliştirmek İçin Neler Yapılmalıdır?
İlişki kurma konusunda cezadan çok, olumlu davranışların ödüllendirilmesi üzerinde durulmalıdır. Ailesi ve öğretmeni tarafından olumlu adımları görülen ve desteklenen çocuklar, ilişki kurmak için iletişim yöntemleri ile davranışlarına dikkat edeceklerdir. İlkokul yılları ile birlikte, sosyal ilişki kurma becerilerinin gelişimi önem kazanmaktadır. Okul reddi yaşayan çocuklar da aslında öğrenmeyi değil; akranları ile aralarındaki ilişkileri reddetmektedir. Dil gelişimi yeterli olmayıp; sosyal problemleri anlama ve çözme becerileri gelişmiş çocuklar için bu yıllar, beraberinde birtakım zorlukları da getirecektir.
Güvenli aile yaşantısından bağımsız yetişkin hayatına geçiş ise okul ve akran ilişkisini kolaylaştırmaktadır. Düşük seviyelerde sosyal kabul gören çocukların, sosyal bilgilerinin ve becerilerinin de düşük olduğu gözlenmektedir. Sosyal kurallara uygun davranan çocuklar, sosyal yeterliliklerini de geliştireceklerdir. Çatışma yaratan durumlar ile başa çıkabilme, uygun davranışlar belirleme ile karar verme, diğer kişilerin karar ve fikirlerine saygı gösterme bu becerinin önemli parçaları arasında yer almaktadır.
Farklı kültürlerde, kabul edilen farklı davranışlar gözlenmekle beraber; bu durum, “davranışların öğretilebileceğine” işaret etmektedir. Bu sebeple sosyal becerilerin, öğrenilmiş davranışlar olduğunu unutmamak gerekir...
Yaşamın ilk yıllarında temelleri atılan sosyal ilişki kurma ve sürdürme becerisi, ilk çocukluk döneminde daha fazla önem kazanmaktadır. Anne ve bebek arasındaki “göz teması” ile “gülümseme”, ilişki kurmanın ilk adımları arasındadır. Değişen yüz ifadelerinin anlamını kavrayan çocuk, uygun tepkiler vererek; annesi ile diğer kişiler arasındaki farkı anlamaya başlamaktadır.
Yürüme ile birlikte yaşam sınırları hızla genişleyen çocuklar için “keşfetmek”, heyecan verici bir duygudur. Yaşıtları ile oyun oynarken, sosyal ilişkinin ilk kurallarını da öğrenmeye başlayan çocuklar, bu dönemde hem kendilerinin hem de başkalarının sınırlarını kavramaktadır. Bu sebeple, kavrama döneminin desteklenmesi için oyun grupları ile okul öncesi kurumlar çok önemli birer araçtır. Çocuklar bu dönemde; oyun oynarken “nerede - nasıl davranılıp, konuşulduğunu” öğrenmeye başlamaktadır. Grup ortamında uyumu bozan davranışları gösteren çocukların, aslında dikkat çekmek gibi bir amacı bulunmaktadır. Uyumu bozan bu davranışların sonuçları, grup üyeleri tarafından olumsuz olarak değerlendirilmekle birlikte; çocuğa gösterilen her türlü tepki, çocuğun bu davranışı için ilgi gördüğünün işareti olarak değerlendirilebilmektedir.
Çocukların İlişki Kurma Becerisini Geliştirmek İçin Neler Yapılmalıdır?
İlişki kurma konusunda cezadan çok, olumlu davranışların ödüllendirilmesi üzerinde durulmalıdır. Ailesi ve öğretmeni tarafından olumlu adımları görülen ve desteklenen çocuklar, ilişki kurmak için iletişim yöntemleri ile davranışlarına dikkat edeceklerdir. İlkokul yılları ile birlikte, sosyal ilişki kurma becerilerinin gelişimi önem kazanmaktadır. Okul reddi yaşayan çocuklar da aslında öğrenmeyi değil; akranları ile aralarındaki ilişkileri reddetmektedir. Dil gelişimi yeterli olmayıp; sosyal problemleri anlama ve çözme becerileri gelişmiş çocuklar için bu yıllar, beraberinde birtakım zorlukları da getirecektir.
Güvenli aile yaşantısından bağımsız yetişkin hayatına geçiş ise okul ve akran ilişkisini kolaylaştırmaktadır. Düşük seviyelerde sosyal kabul gören çocukların, sosyal bilgilerinin ve becerilerinin de düşük olduğu gözlenmektedir. Sosyal kurallara uygun davranan çocuklar, sosyal yeterliliklerini de geliştireceklerdir. Çatışma yaratan durumlar ile başa çıkabilme, uygun davranışlar belirleme ile karar verme, diğer kişilerin karar ve fikirlerine saygı gösterme bu becerinin önemli parçaları arasında yer almaktadır.
Farklı kültürlerde, kabul edilen farklı davranışlar gözlenmekle beraber; bu durum, “davranışların öğretilebileceğine” işaret etmektedir. Bu sebeple sosyal becerilerin, öğrenilmiş davranışlar olduğunu unutmamak gerekir...
