
Erzurum Merkez Palandöken İlçesi Abdurrahman Gazi Mahallesi’nde bulunan Diyanete bağlı kuran kursunda 7 erkek çocuğunu cinsel istismara maruz bırakan belletmen H.A.’nın tüm bunların yanında çocuklara aylarca işkence yaptığı da belirtildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, sekiz ay boyunca istismara uğrayan çocukların verdiği ifadelerden yola çıkarak, olayın sadece istismarla sınırlı kalmadığını, çocuklara şiddet ve işkence de yapıldığını ortaya koydu. Bu kapsamda, 7 çocuğa uyguladığı cinsel istismar suçundan dava açılan belletmen H.A., hakkında ‘şiddet ve işkence’ suçundan ayrı bir soruşturma daha başlattı.
Olayı yakından takip eden, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden, kuran kursundaki çocuklar için yürütülen üç ayrı soruşturmayı SÖZCÜ’ye değerlendirdi.
“ELLERİNE KOLANYA DÖKÜP ATEŞE VERİYOR”
Savcılığın şiddet suçu kapsamında başlattığı ayrı soruşturmada mağdur çocuklar ile ailelerinin ifadelerinin ayrıca alındığın belirten avukat Erden, belletmenin sınıftaki 13 çocuğu, ayrı ayrı vücutlarını kanatacak ve morartacak düzeyde dövüp, tekmelediğini aktardı.
Erden, “Belletmen H.A., çocukların ellerine kolonya döküp ateşe veriyor, böylece çocuklarda korku yaratıp taleplerini kabul ettiriyormuş. Çocuklarla aynı yatakta yatıyor ve hırsızlık yaptırıyormuş” dedi. Çocukların ceplerindeki paraları da zorla aldığını aktaran avukat Erden, “En son aldığı paralar ile kendine internetten kulaklık almış ve bu kulaklık ile Çocuklara porno izlettiriyormuş. Böylece diğer çocuklar duymuyormuş” diye konuştu.
Avukat Müjde Tozbey Erden, yine derneğin, ailelerin ve avukatların şikâyeti üzerine kuran kursu yetkilileri hakkında üçüncü bir soruşturma başlatıldığını aktardı. Erden, çocukların sekiz ay boyunca istismara, şiddete maruz kalmasına rağmen diğer yetkililerin durumu fark etmemesi ya da göz yumması nedeniyle “görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçlamalarıyla açılan soruşturmaya ilişkin ise şu bilgileri paylaştı;
“Bu dosyada idareciler aylarca tavana dönük olan kameraların sorgusunu yapmamaları, belletmenin çocukların yataklarında yattıklarını tüm çocukların bilmesine rağmen idarecilerin bilmemesi, yine şiddet olaylarına karşı duyarsız ve ilgisiz olmaları nedeniyle soruşturma sürüyor.
Derneğimizin desteği ile beş aileyi daha şikâyetçi olmaya ikna ettik. Aslında bazı aileler çocuklarının bedenlerindeki morluk ve kan izlerini görmüş. Ancak öğretmenlerinin, ödevlerini yapmayan çocuklarını cezalandırdığını düşünüp müdahale etmemiş ve çocuklarını korumamışlar.
Aylar sonra bir çocuğumuzun cinsel istismarı ailesine anlatması üzerine olaylar ortaya çıkmış. Ailelerin öncelikle çocuklarına sevgi ve güveni aşılamaları gerekiyor. Çocuğun ailesinden korkmaması, ailesine güvenmesi, her şeyi anlatabileceği hissine sahip olması gerekiyor. Bu olayda çocuklarımız, ailelerinden utandıkları ve korktukları için aylarca her şeyi saklamışlar”

Sözcü