Aztek Ayinlerindeki Vahşi Yöntemler

Chen

🇵🇸
Forum Sorumlusu
Katılım
9 Ocak 2020
Mesajlar
44,586
Çözümler
4
Tepki puanı
13,029
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Kadın
Aztekler, tıpkı Mayalar gibi Amerika kıtasında büyük bir medeniyet kurmuş ve Mayaları bile gölgede bırakacak biçimde acımasız kurban ritüellerine sahipti.

Birçok medeniyetin, insanları kurban eden gelenekleri olsa da hayal etmekte bile zorlanacağınız vahşet sahneleriyle adından her daim söz edilen Aztekler için bu uygulamalar, inanç sistemlerinin oldukça önemli bir parçasıydı.

Screenshot_20230616_163135_com.huawei.browser_edit_120372770273297.jpg

Toplumda oldukça yaygın olan bir geleneğe göre, ilk doğan çocuğun ya da onun yerine bir kölenin kurban olarak sunulması gerekiyordu.

Azteklerde her 20 günde bir bu ritüel tekrarlanırdı ve kurban edilecek çocuk ya da köle öldürülmeden önce, Texcoco ve Tlacopan gibi büyük piramitlerin tepesinde özel olarak ayrılmış tapınaklara götürülürdü.

Ayinler sırasında genellikle kurban; özel bir taşın üzerinde gerilir, göğsü yarılır, obsidiyen veya çakmaktaşı bir bıçak kullanılarak kalbi çıkarılırdı. Ardından bu kalp, taş bir kaba konur ve kurban, tanrıya sunularak yakılırdı.

Bu gelenek, Tanrı Huitzilopochtli veya Vitzilipastli’nin vücudunun bir tür ekmek gibi toplumca yenmesini temsil ediyordu. Bu amaçla kurban edilen kişinin parçalanan vücudu ve kanı, hamura katılarak yoğruluyor ve yeniyordu.

Screenshot_20230616_163140_com.huawei.browser_edit_120360506024341.jpg


Kalbin yanı sıra, kurbanın çeşitli uzuvları ya da kafası da kesilebilirdi.

Bazı araştırmacılar bu yöntemin, tipik olarak Chalchiuhtlicue gibi tanrıları taklit eden kadın kurbanlara özel olduğunu ifade ediyor ancak çeşitli kodekslerde İspanyollar tarafından anlatılanlara göre, başı kesilmiş cesetlerin piramitlerin basamaklarından aşağı atıldığını da ifade ediyor.

Screenshot_20230616_163143_com.huawei.browser_edit_120335704456636.jpg


Diğer bir ritüel, kurbanın derisiyle ilgili.

Kurbanın derisinin yüzülmesiyle gerçekleştirilen bu gelenekte, yüzülen deriyi giyen birisi halkın arasında dolaşır ve deriden saçılan kan ile bereketin geleceğine inanılırdı. Aslında cesedin parçalanıp yenmesi de bu kurban ritüelinin bir parçasıydı.

Azteklerde bulunan bu insanı kurban etme geleneği, tanrı etinin simgesi olarak görülmüş ve tanrıya adanmış insan etinin paylaşılarak yenmesi inancını taşırdı.
Screenshot_20230616_163148_com.huawei.browser_edit_120324587393617.jpg


Bunların yanı sıra adaklara bir çeşit oyun oynatılıyordu ve oyunu kaybeden takım, yenilginin bedelini canıyla ödüyordu.

Özellikle yağmur tanrısı Tlaloc’u şereflendirmek amacıyla kutsal dağlarda yapılan bu törenlerde, yetişkin insanların yanı sıra çocuklar da kurban edilebiliyordu çünkü çocuk adaklara ait gözyaşlarının, yağmuru yatıştırdığına inanılıyordu.

Screenshot_20230616_163152_com.huawei.browser_edit_120311014304557.jpg

Ayrıca kurbanlar, tek bir kurbanın, bir savaşçı ekibine karşı bir gladyatör turnuvasında savaştırılması gibi bir süreçle de feda edilebiliyordu.

Bu mücadeleyle kurbanın, savaşçı ekibinden kurtulmasına ve rakiplerine herhangi bir zarar vermesi mümkün değildi çünkü kurban, sadece taş bir platforma bağlı değildi. Aynı zamanda silahı tüylü bir sopadan ibaretti ve rakipleri oldukça keskin obsidiyen kılıçlara sahipti.

Bir diğer ritüelde de, kurbanlar tahtadan bir çerçeveye bağlanırdı ve dart veya ok yağmuruna tutulurdu. Yine kurbanların ateşe atılması da şüphesiz en korkunç uygulamalardandı.

Screenshot_20230616_163156_com.huawei.browser_edit_120296539138413.jpg

Ayinlerden sonra ise kurbanların başları, dekorasyon amaçlı sergilenebilirdi ve kurban edilenlerin etleri de yönetimde olan seçkin sınıf üyeleri, kurbanları esir eden savaşçılar ya da ayini düzenleyen rahipler tarafından yenilirdi.

Araştırmalar 1486’da Aztek rahiplerinin, inşa ettikleri bir tapınağı kutsamak için, tam 7000 insan kurban ettiğini tespit etmiştir ve bu ritüeller sırasında rahipler, çok kez vecde gelerek göğüslerini parçalamak suretiyle kendilerini kurban etmişlerdir.

Bölgeyi inceleyen Avrupalılar ise, başkent Teocalli’de bulunan ahşap iskeletli bir binada tavana kadar dizilmiş 136.000 insan kafası saymıştır. Araştırmacılar, bu kafataslarının tamamen kurbanlara ait olduğunu ifade etmekte ve konuyla ilgili çalışmalarını hala sürdürmekte.
 

Süreyya

Spákona
Platin Üye
Katılım
22 Mar 2020
Mesajlar
5,525
Tepki puanı
1,903
Puanları
113
Konum
Aorist
Cinsiyet
Kadın
Populasyon kontrolü konusunda, radikal bir cözüm..
Din afyon diye bosuna dememis Nietzsche.
 

SleepleSsS

Yorumbaz
Katılım
25 Ara 2020
Mesajlar
7,208
Tepki puanı
973
Puanları
113
Konum
Miami
Cinsiyet
Erkek
Baktı ki tanrı bu iş böyle olmayacak

Tepeden koç indirdi
 
Üst Alt