- Katılım
- 6 Nis 2020
- Mesajlar
- 296
- Tepki puanı
- 36
- Puanları
- 28
- Cinsiyet
- Erkek
Aralarına asla erkek almayan Amazonlar'ın efsanesi, Anadolu'nun en önemli söylenceleri arasında yer alıyor. Tarihin babası sayılan Bodrumlu Herodotos'tan, destanları ile ünlü İzmirli ozan Homeros'a kadar birçok kaynakta adı geçen bu savaşçı kadınların at binmedeki yetenekleri ise dillere destan...
Amazonlarla ile ilgili bilgilerin çoğu, bu savaşçı kadınların Anadolu'nun kuzeyinde; Ordu yakınlarındaki Terme «ayı civarında, Themiskyra adlı kentte yaşadıkları yönünde toplanıyor. Yüzyıllardır merak konusu olan Amazonlar oldukça ilginç bir topluluk. En önemli özellikleri en az erkekler kadar hatta efsanelere göre erkeklerden çok daha iyi savaşmaları olmuş. Bu yiğit kadınların, güzelliklerinin yanı sıra; çevik, hızlı ve disiplinli olmaları da onları diğer kavimlerden ayıran özellikler arasında sayılmış. Özellikle at binme konusundaki yetenekleri ve at üstünde kazandıkları savaşların ünü, çok kısa zamanda tüm Anadolu'ya hatta komşu ülkelere yayılmış. Babaları savaş tanrısı Ares'ten aldıkları iyi savaşma özelliğinin yanı sıra; anneleri, uyumu ve barışı simgeleyen Harmonia'dan aldıkları barışı sağlama ve koruma bilinçleri ile kendilerine haklı bir ün yapmışlar.Söylenceye göre Amazon kadınları yaşamın her alanına hakim olduğu bir toplumdu. Aralarına erkek almaz, sadece soylarını devam ettirmek için komşu kavimlerle görüşürler ve sonra kendi topraklarına çekilirlermiş. Doğan kız çocuklarını en iyi şekilde eğitirler, onlara at binmeyi, ok atmayı ve yay kullanmayı öğretirlermiş. Erkek çocukları ise, ya bebekken babalarının yanına yollarlar ya da kendilerine ayak bağı olmayacak işlerde kullanırlarmış. Amazonlar, ok atmadaki üstünlüklerinin yanı sıra, "Labris" denilen çift tarafı da keskin olan bir baltayı da çok iyi kullanırlarmış. Savaşlarda, kendilerini savunmak için kullandıkları, yarım ay şeklindeki kalkanları ise pek çok heykele konu oldu.
Dilbilimcilerin "Amazon" sözcüğü üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarına göre; Anadolu'nun Karadeniz Bölgesi'nde yaşamış olan bu savaşçı topluluğun adının anlamının, "Göğüssüz" olduğu ortaya çıkıyor. Söylencelere göre, bu savaşçı kadınlar ok atarken rahatsız olmamak ve yayı daha fazla gerebilmek için tek göğüslerini küçükken keserlermiş. Böylece yayı, zahmetsizce gerebilir ve oku daha da uzağa atabilirlermiş. Bu özellikleri ise savaşlarda onlara ezici üstünlük sağladığından geleneklerini çok uzun yıllar boyunca hiç değiştirmemişler.
Birçok mitolojik hikayeye konu olan Amazonlar, estetik ve dinamizmin bir simgesi olarak özellikle yaptıkları savaşları gösteren kabartmalarla, ünlü tapınak ve mezar anıtları süslemişler. Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan Bodrum'daki Kral Mausolos'un mezar anıtını (Mozele) süsleyen Amazon Savaşı kabartmaları, göz alıcı bir ustalık ve hayranlık verici bir incelikle mermerde hayat bulmuş asırlar önce...
Amazonlarla ile ilgili bilgilerin çoğu, bu savaşçı kadınların Anadolu'nun kuzeyinde; Ordu yakınlarındaki Terme «ayı civarında, Themiskyra adlı kentte yaşadıkları yönünde toplanıyor. Yüzyıllardır merak konusu olan Amazonlar oldukça ilginç bir topluluk. En önemli özellikleri en az erkekler kadar hatta efsanelere göre erkeklerden çok daha iyi savaşmaları olmuş. Bu yiğit kadınların, güzelliklerinin yanı sıra; çevik, hızlı ve disiplinli olmaları da onları diğer kavimlerden ayıran özellikler arasında sayılmış. Özellikle at binme konusundaki yetenekleri ve at üstünde kazandıkları savaşların ünü, çok kısa zamanda tüm Anadolu'ya hatta komşu ülkelere yayılmış. Babaları savaş tanrısı Ares'ten aldıkları iyi savaşma özelliğinin yanı sıra; anneleri, uyumu ve barışı simgeleyen Harmonia'dan aldıkları barışı sağlama ve koruma bilinçleri ile kendilerine haklı bir ün yapmışlar.Söylenceye göre Amazon kadınları yaşamın her alanına hakim olduğu bir toplumdu. Aralarına erkek almaz, sadece soylarını devam ettirmek için komşu kavimlerle görüşürler ve sonra kendi topraklarına çekilirlermiş. Doğan kız çocuklarını en iyi şekilde eğitirler, onlara at binmeyi, ok atmayı ve yay kullanmayı öğretirlermiş. Erkek çocukları ise, ya bebekken babalarının yanına yollarlar ya da kendilerine ayak bağı olmayacak işlerde kullanırlarmış. Amazonlar, ok atmadaki üstünlüklerinin yanı sıra, "Labris" denilen çift tarafı da keskin olan bir baltayı da çok iyi kullanırlarmış. Savaşlarda, kendilerini savunmak için kullandıkları, yarım ay şeklindeki kalkanları ise pek çok heykele konu oldu.
Dilbilimcilerin "Amazon" sözcüğü üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarına göre; Anadolu'nun Karadeniz Bölgesi'nde yaşamış olan bu savaşçı topluluğun adının anlamının, "Göğüssüz" olduğu ortaya çıkıyor. Söylencelere göre, bu savaşçı kadınlar ok atarken rahatsız olmamak ve yayı daha fazla gerebilmek için tek göğüslerini küçükken keserlermiş. Böylece yayı, zahmetsizce gerebilir ve oku daha da uzağa atabilirlermiş. Bu özellikleri ise savaşlarda onlara ezici üstünlük sağladığından geleneklerini çok uzun yıllar boyunca hiç değiştirmemişler.
Birçok mitolojik hikayeye konu olan Amazonlar, estetik ve dinamizmin bir simgesi olarak özellikle yaptıkları savaşları gösteren kabartmalarla, ünlü tapınak ve mezar anıtları süslemişler. Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan Bodrum'daki Kral Mausolos'un mezar anıtını (Mozele) süsleyen Amazon Savaşı kabartmaları, göz alıcı bir ustalık ve hayranlık verici bir incelikle mermerde hayat bulmuş asırlar önce...